20 Şubat 2011 Pazar

Grevi bıraktı, ama...


Antalya'da, sokaktaki tezgahı kaldırıldığı için cinnet geçirip kiraladığı dükkana kendisini hapseden 66 yaşındaki Raci Gökçimen, zararının karşılanacağı söylenince 8 gün süren açlık grevini sonlandırdı


Ancak, Gökçimen, eylemine son verdikten sonra hiç kimsenin verdiği sözü yerine getirmediğini iddia ederek söz verenlerin verdikleri sözü yerine getirmemesi halinde kendini Cumhuriyet Meydanında Atatürk anıtına zincire vurup gelen turistlere de Türkiye'deki adaletsizliği anlatacağını söyledi.
Kaleiçi'nde kurduğu sokak tezgahından daha çok para kazanan 66 yaşındaki Raci Gökçimen, borç batağına saplanınca 1 şubat günü kendini dükkanına kilitleyip açlık grevine başlamıştı. Neden isyan ettiğini de dükkanının vitrinine astığı yazılar ve fotoğraflarla dile getiren Gökçimen, Kaleiçi'ndeki tezgahının belediye zabıtaları tarafından kaldırılmasını gerekçe göstermişti. Hayatında sürekli kendisinin adaletsizliğe uğradığını savunan Gökçimen'i başlattığı eylemden vazgeçirmek için emniyet ve belediye
ekipleri seferber olmuştu.
Yapılan görüşmelerden sonra eylemine son veren Gökçimen, şöyle konuştu: "Bana zararımın karşılanacağını söylemişlerdi. Ben borç batağına saplandım. Belediye yardımcı olmadı. Valilik, emekli maaşımın olduğu gerekçesiyle bana maddi katkıda bulunamayacağını bildirdi. Bana giysi yardımı önerdiler. Ben giyecek değil para kazanabileceğim bir ortam istiyorum. Benim gözümün biri hiç görmüyor. Diğeri de yarım görüyor. Bu görmeyen gözlerimle lüle taşından biblolar, pipolar yapıyorum. Yani ekmeğimi taştan çıkarıyorum. Ama ekmeğimi taştan çıkarmama izin vermiyorlar. Dört aydır ev kiramı ödeyemedim. Bankalara borçlandım. İcra geldi. Ay sonuna kadar müsaade ettiler. Ne yapacağımı şaşırdım."
Kendisinin yaptığı bibloları ve pipoları tatile gelen turistlerin aldığını, ülkeye döviz de kazandırdığını belirten Gökçimen, sözlerini şöyle sürdürdü: "Sokakta ne idüğü belirsiz yiyecek satanlara ses çıkarmıyorlar. Simitçi, incikçi, boncukçu, tatlıcı, çiğ köfteciye sokakta satış serbest. Bir gözü hiç görmeyen diğeri de yarım gören, emeği ile yaşamaya çalışan bana ise yasak. Ben iskele yokuşundaki tezgahımın yerini geri istiyorum. Başka hiçbir talebim yok. Beni yoldan çıkarmaya çalışıyorlar."
Sekiz günlük açlık grevine verilen sözler üzerine son verdiğini anlatan Gökçimen, sözlerine şöyle devam etti: "Muhtemelen ben ölürsem başlarına bela olurum diyerek beni kandırdılar. Eğer bana verilen sözleri yerine getirmezlerse, ya kendimi yine dükkana kapatır ölümümü beklerim ya da Cumhuriyet Meydanında Atatürk anıtına kendimi zincirler gelen turistlere Türkiye'deki adaletsizliği anlatırım. Oldukça iyi yabancı dilim de olduğu için turistlere kendimi ifade etmekte de hiç zorlanmam."
Kirasını ödeyemediği dükkanda siftah bile edemediğini dile getiren Gökçimen, yemek ihtiyacını da günde borç olarak bir kap çorba içerek sağlamaya çalıştığını sözlerine ekledi.
http://www.akdenizhaberci.com/haber

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder