28 Mart 2013 Perşembe

MUHALEFETE HAREKET ALANI BIRAKMADIK

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mevlüt Çavuşoğlu, ’’Allah bu ülkede hepimize kolaylık versin ama en çok muhalefete kolaylık versin. 10 yıldır yaptığımız ve planladığımız şeylerle muhalefete hareket alanı bırakmadık’’ dedi.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Antalya Milletvekili Mevlüt Çavuşoğlu, Uluslararası Antalya Üniversitesi Young CEO Kulübü tarafından düzenlenen ''Gençler Sırrını Gençlere Anlatıyor'' başlıklı söyleşiye katıldı. Çavuşoğlu, söyleşide yaptığı konuşmada, eğitim yıllarını anlatarak gençlere önerilerde bulundu. Gençlere okul yıllarında yabancı dil eğitimlerini tamamlamalarını öneren Çavuşoğlu, ''Yabancı dil öğrenmek, buz üstüne yazı yazmaya benzer. Üzerine yeni bir şey koymazsanız erir'' diye konuştu.

Çavuşoğlu, 28 Şubat sürecinin ardından başlatılan Demokratik Aydınlar inisiyatifinin içinde bulunduğunu, ardından AK Parti'nin kuruluş sürecinde yer aldığını belirtti. Parti kurulduktan sonra dış ilişkiler biriminde, ''işin mutfağında'' çalıştığını ifade eden Çavuşoğlu, üç dönemdir de AK Parti Antalya milletvekilliği yaptığını hatırlattı.

Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi'nin ilk Türk ve Müslüman başkanı olmayı başardığını anımsatan Çavuşoğlu, AK Parti'nin dış politikadaki olumlu adımları sayesinde Türkiye'nin uluslararası örgütlerdeki itibarının arttığını vurguladı.
    
Çözüm süreci
    
Çavuşoğlu, çözüm süreci konusunda atılan adımların meyvelerinin alınmaya başlandığını dile getirdi. ''Statükoyu değiştirmek zordur'' diyen Çavuşoğlu, uygulamadaki başarısızlıkların sebebinin zihin değişikliğini yapmadaki zorluk olduğunu söyledi.

Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Hala bu ülkede azınlık olan belli bir kesim 'Ülkenin sahibi biziz' gibi davranıyor. Ülkenin içinde yaşayan diğer kesimleri yok sayıyor. Bunu artık fiilen başaramıyorlar. Uygulamada darbe girişimlerinin, Ergenekon yapılanmalarının sebebi budur. Ama çok şükür Türkiye'nin makus talihini değiştirmek için hep beraber mücadele ediyoruz. Terör konusunda da aynı başarıyı elde edeceğimizi düşünüyoruz ve bu süreçten hiçbir şekilde vazgeçmeyeceğiz. Bu, çok önemli bir dönüm noktasıdır. Ülkemizin geleceği için çok önemlidir. Bu meseleyi çözdüğümüz zaman Türkiye çok daha iyi noktalara gelecektir.''
    
İsrail'in Türkiye'den özür dilemesi
    
Çavuşoğlu, Mavi Marmara baskınıyla ilgili İsrail'in Türkiye'den özür dileme sürecinin olumlu olduğunu söyledi. Türkiye'nin bu özrü kabul etmesinin de önemli olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, ''Bu gerginliği devam ettirmenin ülkeye de bir faydası yok, İsrail'e hiçbir faydası yok, Filistinli kardeşlerimize de yok. İstediğimiz şartlar geliştikten sonra bu gerginliği devam ettirmenin de anlamı yok'' dedi.

Olgunluk içinde hareket ettiklerini belirten Çavuşoğlu, Filistin üzerindeki ambargonun kalkması için bundan sonra iki ülkenin işbirliği yapacağını anlattı. Bu olumlu trendin bölgeye istikrar ve barış getirmesini dileyen Çavuşoğlu, ''Suriye'deki kanın durması, Irak'taki kargaşanın sona ermesi, Arap baharının başarılı sonuçlanması hepimizin arzusudur. Bu yeni süreçle beraber Türkiye bu bölgedeki arabuluculuk görevini en iyi şekilde sürdürecektir'' diye konuştu.
    
Soru-cevap
    
Mevlüt Çavuşoğlu, söyleşinin son bölümünde öğrencilerin sorularını yanıtladı. Çavuşoğlu, bir öğrencinin AK Parti'nin son dönemdeki atılımlarının muhalefet tarafından eleştirilmesini nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine, şu yanıtı verdi:

''Allah bu ülkede hepimize kolaylık versin ama en çok muhalefete kolaylık versin. Gerçekten işleri çok zor. 10 yıldır yaptığımız ve planladığımız şeylerle muhalefete hareket alanı bırakmadık. Muhalefetin kendi politikasını yürütebileceği alan kalmadı. Bu gerçekten zor bir şey. Ama kim için zordur? Çalışmayan için zordur. Bugün birçok değerler evrenseldir. Eskiden de evrenseldi ama eskiden 'İnsan hakları' diyen herkese 'Komünist... Komünistler Moskova'ya' derlerdi. 'Milliyetçi' denilince, işi faşizme götürürlerdi. Bugün milliyetçilik, insan hakları, sosyal politikalar hiçbir partinin, görüşün, ideolojinin tekelinde değil. Bunu herkes rahatlıkla savunuyor. Kimse de 'Bunu nasıl savunuyorsunuz' diye suçlayamıyor. Bugün AK Parti'nin Avrupa ve dünyada Türkiye'deki en sosyal politik parti algılamasının sebebi de budur.''

Çavuşoğlu, AK Parti'nin muhafazakarlığının aile-inanç değerleri doğrultusunda olduğunu, ekonomide de liberal düşündüklerini anlattı. AK Parti'nin ''en sosyal demokrat parti'' olduğunu savunan Çavuşoğlu, ''Muhalefetin siyaset yapacağı bir alan yok. Neden- Çünkü maalesef çalışkan değiller. Bir ideolojik saplantıda, iktidar-muhalefet çatışması olarak söylemiyorum. Son 10 yılda muhalefet partilerinin, özellikle CHP ve MHP'nin planlı çalışma ve projesinin olduğunu düşünmüyorum'' diye konuştu.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun partinin içindeki farklı görüşler arasında ''sıkıştığını'' söyleyen Çavuşoğlu, Kılıçdaroğlu'nun sürekli görüş değiştirmek zorunda kaldığını savundu.
    
''Vicdanım rahat''
    
Çavuşoğlu, bir öğrencinin çözüm süreciyle ilgili, ''Vicdanınız rahat mı?'' sorusuna, ''Benim vicdanım çok rahat her şeyden önce. Neden rahat- Çünkü Türkiye'de terörü bitiriyoruz. Bunun için vicdanım çok rahat. Yaptığımız adımların doğru olduğunu söylüyoruz'' dedi.

Herkesin kendileri gibi samimi olmadığını savunan Çavuşoğlu, BDP'lilerin terörün, kanın devam etmesini istediklerini ifade etti. Nevruz kutlamaları sırasında alanda bayrak asılmamasına yönelik eleştirilere dikkati çeken Çavuşoğlu, bu konunun başta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere tüm AK Parti tarafından eleştirildiğini anlattı.

Bayrak asılmamasına en çok tepkinin CHP'den geldiğini belirten Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

''CHP 2011'de Hakkari'de miting yaptı. BDP destekli bir miting yaptı. Nevruz kutlaması bizim etkinliğimiz değil. Neden CHP Hakkari'deki mitinginde bir tane Türk bayrağı asamadı? Hem bunu yapamayacaksın hem de diyeceksin ki (Burada bayrak asılmadı bunun sorumlusu AK Parti). Bizden önceki nevruz kutlamalarında MHP ve DSP iktidardayken de böyle oldu, o zaman asıldı mı- Hayır o zaman da asılamadı.''

Türkiye'de nevruzun yanlış algılandığını, sadece Kürtlerin bayramı olmadığını vurgulayan Çavuşoğlu, gelecek yıl nevruz kutlamalarının konseptinin değişeceğini söyledi.
    
Tutuklu gazeteciler
    
Çavuşoğlu, bir öğrencinin tutuklu gazetecileri hatırlatması üzerine, ''Bana göre bir gazeteci bile mesleğinden dolayı tutuklu olsa bu bile çoktur. Özgürlük ve insan hakları bakımından bir gazetecinin bile içeride olması kabul edilemez'' diye konuştu.

Tutuklu gazetecilerin sayıları konusunda bir karmaşa olduğunu belirten Çavuşoğlu, karışıklıklara son vermek için Adalet Bakanlığı'nın internet sitesinde açıklanan bilgilerin dikkate alınmasını istedi. Bu listede gazetecilerin tutuklanma gerekçelerinin yer aldığına işaret eden Çavuşoğlu, şunları söyledi:

''Bu listeye baktığınız zaman bu kişilerin gazetecilik yaptığı için değil, başka suçlardan içeri girdiğini görüyoruz. İşin içinde polis katili var, basın kartı var, gazeteci. Banka soymuş. Banka soymaya izin veriyorsa o meslek herkes yarın gazeteci olsun, bir tane kart alsın, banka soysun, 'Gazeteci içeride' diye biz de bağıralım, onu çıkaralım. Peki gazeteci diye terör örgütüne bulaşabilir mi- Bugün PKK'nın içinde, Ergenekon'un içinde gazeteciler var. Soruyorum öğrenci kardeşlerime; Ergenekon'dan dolayı asker kökenli birisi varsa cezasını çeksin mi- Çeksin. Peki polis- Daha fazlası yapılsın. Üniversite hocası, o da girmiş bu işin içine. Gazeteci de girmiş, iş adamı da girmiş. Nedense gazeteci veya üniversitede hocaysa buna destek verdiyse ortak olduysa... 'Gazeteci girmemeli'. Böyle bir anlayış olmaz. Suç karşısında herkes eşittir. Bu kavramlar, rakamlar izafi kavramlardır.''
    
''Pazarlığımız da yok vaadimiz de''
    
Çavuşoğlu, bir öğrencinin terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'ın serbest kalacağı yönündeki söylemleri hatırlatması üzerine, şöyle konuştu:

''Komplo teorileri maalesef iyi satın alınıyor. İnsanlarımızın hassasiyetleri var. Terör konusunda, birlik beraberlik konusunda hassasız. Bizim terör örgütünün başıyla veya terör örgütüyle ilgili bir pazarlığımız da herhangi bir vaadimiz de yoktur. Bize 'Vaadiniz nedir' diye sorduklarında kalkınma, huzur, birlik, beraberlik diyoruz. Bu çerçevede olmasını istiyoruz. İstediğimiz tek şey var; Terör örgütü silah bırakacak, içeride olanlar ülke dışına çıkacak. Terör örgütü ülkeyi terk edecek. Biz de ülkenin yeniden inşası, ülkenin birlik beraberliği için adımlarımızı daha hızlı atacağız. Başka türlü hiçbir pazarlığımız yok.''

Uluslararası Antalya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cihat Göktepe, konuşmasının ardından Çavuşoğlu'na plaket ve çiçek verdi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder