27 Mayıs 2012 Pazar

Olaganüstü rekor!

Arena Stadı'nda 100 bin kişinin katılımıyla Türk siyasi tarihinin en büyük il kongresini gerçekleştiren Erdoğan, Uludere olayıyla ilgili eleştirileri uluslararası karalama kampanyası olarak niteledi AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türk Telekom Arena Stadı'nda düzenlenen AK Parti İstanbul İl Kongresi'nde stand içi ve dışında toplam 100 bin partiliye hitap etti. Şair Necip Fazıl Kısakürek'in, "Canım İstanbul" adlı şiiri ile konuşmasına başlayan Erdoğan, Uludere konusunda yürütülen kampanyanın sadece ulusal değil uluslararası bir karalama kampanyası olduğunu belirterek "Çok da ağır konuşacağım. 'O emri hangi hayvan verdi' diyenler, zil takıp oynayanlar, nekrofillerdir, yani ölü sevicilerdir" dedi. Erdoğan büyük coşkuyla izlenen konuşmasında şunları kaydetti: 27 MAYIS'IN YILDÖNÜMÜ İstanbul İl Kongremizi, 2 önemli türbenin yakınında, aynı zamanda 2 önemli tarih diliminde gerçekleştiriyoruz...Yakınımızdaki türbeler, merhum Fatih Sultan Mehmet'in ve merhum Adnan Menderes'in türbeleri... Tarihler de çok çok önemli... Bundan 52 yıl önce, 27 Mayıs 1960'ta, Adnan Menderes'in başında bulunduğu hükümeti devirdiler, ardından da Menderes ve arkadaşlarını idam ettiler. Yine bugün, 27 Mayıs'ın tam aksine, bir çağı kapatıp, yeni bir çağı açan, 29 Mayıs 1453, İstanbul'un Fetih Yıldönümünü kutluyoruz. Uludere olayı üzerinden, Türkiye'de bir istismar siyaseti yürütülüyor. Uludere üzerinden yürütülen kampanya, sadece ulusal değil, uluslararası bir karalama kampanyasıdır. Bu uluslararası istismar kampanyasının içinde, PKK terör örgütü var, BDP var, CHP var, bir de belli medya kuruluşları var. Uludere'de hepimizi üzen bir hata yapılmıştır. Bakın, olay sınırımızın dışında olduğu halde, bu kişiler terör bölgesinde bulundukları ve yasal olmayan bir iş yaptıkları halde, hataen vurulan bu insanlar konusunda devlet yapması gereken neyse hepsini yapmaktadır.. Yasal tazminatın dışında hesaplarına tazminat ödendi. Mesele orada bırakılmadı, idari soruşturma başlatıldı, onlar da şu anda devam ediyor. Mesele kapanmış değil, meselenin üzeri örtülmüş değil, vicdansızca, insafsızca, cahilce yazdıkları gibi, söyledikleri gibi tazminat ödenip kapatılmış değil. 29 Mayıs Salı günü, AK Parti'nin grup toplantısında Uludere meselesine daha ayrıntılı şekilde girecek, neyin ne olduğunu, kimin nerede durduğunu, kimlerin kimlerle iş tuttuğunu daha açık şekilde ortaya koyacağım. Ama bugün burada, şu Uludere konusuyla ilgili olarak, samimi duygularımı aktarmak istiyorum. Uludere konusunda, kimin ne yazdığını, hangi istismarın peşinde olduğunu, hangi odaklara uşaklık yaptığını zerre kadar önemsemiyorum. Bizi, milletimiz anladı, anlıyor ve anlayacak. KANLA BESLENENLER Son 30 yıldır devam eden terör eylemlerinde yaklaşık 40 bin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı hayatını kaybetti. Ama maalesef, medya, doğru soruları sormaktan kaçındı. Bazı partiler ölümlere sessiz kaldı, dağdaki gençleri teşvik ederek kanla beslendi. İlk kez AK Parti çıktı bu kanlı siyasete cesaretle 'dur' dedi. Biz, hiçbir hadisenin üzerini örtmedik, örtmeyiz. Tam tersine, biz, tarihin en karanlık dönemlerini, Dersim'i, 12 Eylül'ü, 28 Şubat'ı, 27 Mayıs'ı faili meçhulleri sorgulayan tek partiyiz. (Kayseri saldırısı) Bizim askerimiz de, polisimiz de, hem çok büyük bir gerilim, hem de çok büyük bir dikkatle işlerini yapıyorlar... Cuma günü, Jandarma, trafik kontrolünden kaçan araca silahlı müdahalede bulunmadı, bulunamadı. CHP Genel Başkanı, dün, 'o araç o kadar mesafeyi nasıl gitti?' diye soruyor. Hadi o Kemal Kılıçdaroğlu, aklına ne gelirse söylüyor. Ama bu ülkede, sorumluluk sahibi olanların bin düşünüp, bir söylemesi gerekiyor. Eğer o gün jandarma, araca silahlı müdahale etse, aracın içinden siviller çıksa bir felaket olacaktı. Ama eğer, jandarma o aracı takip etmese o zaman da belki bir büyük şehrimizde daha büyük bir felaket yaşanacaktı. Araçta siviller öldürülse, istismarcılar ayağa kalkacak, güvenlik güçlerine var güçleriyle saldıracaklardı. Hantepe'de, Gediktepe'de olduğu gibi. 'Niye katırları vurmadınız?' dediler. Diyenler işte şu anda farklı yazanlar farklı konuşanlardır. Allah korusun, büyük şehirde bir canlı bomba eylemi olsa, herkes susacak, bazı kendini bilmez BDP'liler de çıkacak, 'savaşta böyle şeyler olur' diyeceklerdi. ÖLÜ SEVİCİLERDİR Uludere konusunda, kendini bilmez, terbiye yoksunu, güya isminin başında da milletvekili sıfatı olan biri çıkıyor, hem de Meclis çatısı altında, 'O emri hangi hayvan verdi' diyor. Sen, eğer, insaniyetten sukut etmiş birilerini görmek istiyorsan, Uludere sonrasında zil takıp basın toplantısı düzenleyen, kahkahalar atan arkadaşlarına bak. Ben bunlara, kendilerine çok yakışan bir sıfatla karşılık vereceğim. Çok da ağır konuşacağım. 'O emri hangi hayvan verdi' diyenler, Uludere olayından sonra zil takıp oynayanlar, 'Dağdakiler inmesin' diyenler, 'savaşta olur böyle şeyler' diyenler, bu sıfata dahi layık olmayan nekrofillerdir, yani ölü sevicilerdir. Bakın bir de akbabalar var. On yıllardır, demokrasiye müdahale edenlere çanak tutanlar, bugün kalkmış, bu ülkenin şerefli askerlerine dil uzatıyorlar. Ya siz kimsiniz? Daha düne kadar, üniformalılar sizi arayıp, yazdıklarınızdan dolayı sizi azarlıyordu. Bunları tasmalarından kurtaran biz olduk. Ama bunların boynundaki tasma dün ulusaldı, bugün terfi ettiler, uluslararası tasmaları boyunlarına taktılar. Salı günü inşallah bu Uludere konusuna tekrar girecek, ardından da meseleyi artık yargıya bırakacağız. Aramıza nifak sokmayacağız. Uludere istismarıyla, kardeşliğimizin yıpratılmasına asla müsaade etmeyeceğiz. Demokrasiden, demokratikleşmeden, reformlardan, yatırımlardan asla taviz yok. Aynı şekilde, terörle kararlı şekilde mücadeleden asla taviz yok. Kongrede 606 delegeden 592'sinin oyunu alan Aziz Babuşcu yeniden il başkanı seçildi. 14 oy ise geçersiz sayıldı. Başbakan Erdoğan kongre sonrası Pendik'e giderek AK Parti İstanbul Milletvekili Erol Kaya'nın oğlunun nikah töreninde şahitlik yaptı. 'Oğlum bak git başkanımız geliyor' TT Arena'ya İstanbul'daki 39 ilçeden 2 bin 500 otobüsle taşınan partililer, tribünlerde de ilçelere göre oturdu. Sahanın içine de çimlerin zarar görmemesi için özel bir plastik örtü serildi. Sahanın etrafına kurulan bir metre yüksekliğinde, iki metre genişliğinde, yaklaşık 200 metre uzunluğunda yürüyüş yoluna eşi Emine Erdoğan ile birlikte çıkan Başbakan Erdoğan, dolaşarak tribünleri selamladı. Partililer, 30 kapı ve 120 turnikeden geçerek alındıkları stada sarı renkli "hatıra bileti" ile girdi. Güvenliği 1400 kişinin sağlarken, 8 dev ekran, 132 jeneratör kullanıldı. "Bir olduk, birlik olduk... Birlikte Türkiye olduk" ana temasıyla yapılan kongrede, "Oğlum bak git başkanımız geliyor" yazılı pankart da açıldı. Farklı yüksekliklerde yapılan platformlarla üç boyut kazanan sahnede Başbakan Erdoğan'ın 15 metrelik maketi yer aldı. Erdoğan zeminden 5 metre yükseklikte 400 metrekare büyüklüğündeki üçüncü sahnede konuştu. n Özgürlük Anıtı köstümü giyen iki kadın ellerinde Anayasa'yı tutarak yeni anayasa mesajı verirken, medya için tahsis edilen kablosuz internetin şifresi "gucluturkiye" olarak belirlendi. Başbakan'a iletilmek istenen onlarca talep mektubunu yeğeni ve yakın koruması Ali Erdoğan topladı. Şuheda AYKUT www.sabah.com.tr

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder