14 Şubat 2011 Pazartesi

.Gizli ortağımız yok!


HALKKART olarak bilinen A-Kent A.Ş.’nin Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Coşkun, Radyo Ekspres’te canlı yayınlanan Ekspres Gündem’de Mehmet Talay’ın konuğu olup sorulara ve iddialar tek tek cevap verdi.



Siyasilerin başta olmak üzere bir çok kesimin eleştiri oklarını yönelttiği HALKKART olarak bilinen A-Kent A.Ş.’nin Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Coşkun, konuşmak için yine EKSPRES’i tercih etti. Radyo Ekspres’te canlı olarak yayınlanan Ekspres Gündem’de Mehmet Talay’ın konuğu olan Coşkun, iddia edildiği gibi firmalarının 21 günlük değil Ankara kökenli ve 40 yıllık bir geçmişe sahip olduğunu söyledi.



40 yıllık geçmişi var

A-Kent Firması, Halkkart, sistemde yaşanan gecikme ve firmalarına kesilen cezalara ilişkin tüm konularda bilgi veren Coşkun, firmalarının Ankara kökenli ve 40 yıllık bir geçmişe sahip olduğunu, A-Kent’in de bu fermanın bir grubu olarak faaliyet gösterdiğini açıkladı. “Büyükşehir Belediyesi’ndeki yetkililerden hiç birisi bizim ne gizli ne de açık ortağımız değil” diyen Coşkun, “Çok da büyük geliri olmayan bir otama kimse gelip de ortak olmaz zaten” dedi.



Haksız cezaya itiraz

Halkkart ihalesini almalarının ardından sistemi devreye sokmak için kendilerine 16 haftalık bir süre verildiğini ve sistemin devreye girmesindeki gecikmelerin belediyenin sözleşmenin dışında bulunan farklı talepleri nedeniyle kaynaklandığını vurgulayan Coşkun, bu gecikmenin sonucunda firmalarına belediye tarafından 190 bin dolarlık haksız bir para cezası kesildiğine dikkat çekti. Belediyenin para cezası uygulamasına karşın yasal yollarla itirazda bulunduklarını da ifade den Coşkun sözlerini şöyle sürdürdü. “16 haftalık bir süre vardı şartname ve sözleşme gereği. 30 Ekim 2009’du başladığı tarih. Bu süre Nisan’a denk geliyordu. Biz sözleşmeyi imzaladık, projenin aşamalarını gerçekleştirmeye niyetlenirken baktık Antalya’da başka bir senaryo uygulanıyor. Şehirde tramvay tamamlanmış ama içinde kum torbaları taşıyorlar. Doğal olarak belediye bu konuda büyük bir baskı yiyor. Hala devreye alamadı diye. Kağıt üzerine bakıldığı zaman belediye sözleşmeyi imzalamış, hala tramvayı bile devreye sokamamış imajı olunca bu belediye üzerinden ciddi bir baskı olarak bize döndü. Dediler ki, her şey bir kenara bu tramvayı devreye alacaksınız. Bizim imzaladığımız sözleşmeye göre bunun bir zamanı, yeri, süresi var dedik. Belediye ise hayır bütün sorumluluk bizdedir. Bizim programı uygulayacaksınız, olabildiğince en kısa sürede tramvayı devreye alın diye bir baskı uygulanınca yapılacak bir şey kalmadı. İstekte masum ve mantıklı boş tramvayın 16 hafta boyunca yatmasına insanın vicdanı elvermiyor. Biz de çalışmaya tramvaydan başladık.”



Şartnamenin dışına çıkıldı

Sözleşmeye imza attıktan çok kısa bir süre sonra bir ay içinde bilet satmaya başladıklarını da belirten Coşkun, “Bırakın geç kurmayı, ilk sattığımız biletin tarihi de 27 Aralık 2009. Biz sözleşmeye imza attıktan çok kısa süre sonra bilet satmaya başladık. Tramvay yapılmış ama ortada ne durak var, ne güvenlik sistemi var. Ortada firma yok. Şu anda tramvayı işleten Antalya Ulaşım A.Ş. daha kurulmamıştı. Bizim kiminle muhatap olduğumuz belli değildi. Biz bilet satmaya başladık ama belediyenin mahalli işler dairesine gidiyorduk. Bir garip bir ilişkiye başladık. Ortada bir turnike yok. O zaman götürün tramvayın içerisine koyun vadilatörleri dediler. İspanyol firma yapmış Alarko ile CAF ortaklı. Bu firma ayak diredi. Biz tramvayın içerisine elektrik kablosu çektirmeyiz. Bunların çektiği enerji çok düşüktür dedik kabul etmediler. Uzun tartışmalardan sonra tramvayda çalışacak daraltılmış bir vadilatör icat ettik. Onu gören herkes gülüyordu. Küçük siyah bir şey. İçerisinde sadece bilet okuyabilen ve ekran yerinede kağıt yapıştırılmış bir sistemdi. Bu yapıyı kurduk. O gün itibariyle online olarak merkezle haberleşiyordu. Biran önce dışarıdaki turnikeyi bitirin. Belediyenin sorumluluğunda. Bu süreçler uzadı. Böyle olunca sanki biz işi teslim etmiyormuşuz gibi bir imaj doğdu.



Şikayetçi değiliz

Belediye arkasından kendi otobüslerini alıp, hatlarla ilgili minibüs ve halk otobüsleri için düzenlemeye gitti. Bu yapı da işin gecikmesine neden oldu. Otobüslerin gelmesi de bir gecikmeye neden oldu. Turnike ve güvenlik görevlileri için bir zaman geçti. Talihsiz bir şekilde sorumlu A-Kent, ama arkasına dönüp baktığınızda elimiz kolumuz bağlı bir şekilde bekleyen bir yapıyla bugüne kadar geldik. Bundan şikayetçi miyiz yok. Belediye şartnamenin üzerine çıkmaya başladı. Bizim tramvaya koyduğumuz ekranı gördüler. Şartnamede yanılmıyorsam 5 inç, bizim yaptığımız 8 inç’ti. Bu sefer bizim yaptığımız istediler, en az bu kadar olsun. Minibüsler için yaptığımız hazırlık ve siparişler bu nedenle iptal oldu. Bu da bize zarar olarak yansıdı. Yeni baştan hazırlık ve siparişleri geç, çok ciddi bir maliyetti. Biz bunu sineye çektik. Otobüs ve minibüslere kurarken daha iyisini istediler. Yeniden imalata girdik ve bu da zaman kaybına neden oldu. Kart sistemine geldiğinde olay, sipariş veriliyor ama 16 hafta sonra geliyor. Şartnamede, kart sisteminde çip yoktu. Belediye çipli kart talep etti ve sonucunda da gecikmeler yaşandı” dedi.



İlginç fotoğraflar

Vatandaşların telefonla ulaştırdığı soruları da yanıtlayan Coşkun, internetten başvuru ve kart vermenin kendilerinin en büyük sevdası olduğuna değindi. “Hiç kağıtsız bir ortam yaratalım, her şey internet üzerinden yürüsün ve Antalya’nın dijital şehir olmasın doğruda yol alalım istedik” diyen Coşkun, internet başvuruları sırasında ilginç olaylarla karşılaştıklarına dikkat çekti. Coşkun sözlerini şöyle sürdürdü: “İnternetten başvurular süresinde fotoğraf gerekiyor, ama o kadar ilginç fotoğraflar bize ulaştı ki hayvan resimleri ilgili ilgisiz akla gelmeyecek resimleri yüklediler. Bu başvuruları süzgeçten geçirdikten sonra onay mekanizması koyduk. Bu nedenle kısa gecikmeler olabildi. Öğrenci ya da emekliyse kontrolden sonra bitiyor. Tamsa başvuru anında sonuçlanıyor. Yetersiz bakiye ve 10 dakika geçmiyor eleştirileri için biz sistemimizle bakiyeleri sürekli kontrol ediyoruz. Bir gidip bir dönüş yükleniyor ve bitiyor. Bunu saygıyla karşılıyoruz. Olabildiğince para son binişe gelmeden yüklenirse daha iyi olacak. Para bittikten bir gün sonra dolum yapılıyor. Biz bütün vadilatörde para bitti diye yayınlıyoruz. Dolum yaptıktan bir dakika sonra sisteme geçiyor. Ama sıfır süre değil. Online olmayan araçlar var. Online olan araçlarda sorun olmuyor. Bu ana denk gelmiş olabilir. Kartların tipini değiştirdik. Üç ay oldu. Kartlarda bakiye görünsün eleştirisi vardı. Bunu sağlamak için değişikliğe gittik ve kartları değiştirdik.”



Vatandaşa müjde

Kart alımı sırasında ödenen 8 TL’lik depozitoların 12 aydan önce ödeneceğini de müjdeleyen Coşkun, “Bir yıl bizim sözleşmemizin gereği. Bizim niyetimiz 8 TL tutarındaki depozitoları daha önden vereceğiz. Bu da vatandaşların çok hoşuna gidecek. Dünyanın hiçbir yerinde depozito ile satılmış kart örneği de yoktur. 12 aydan önce olarak 8 TL binişe geçecek. Başka bir sorun ise, bir döndük arkamızı şartnamede, arıza olursa vatandaş biner parasını A-Kent öder. Bu vatandaş için çok iyi bir şey. Aracın vadilatörü açılmaz, 25 dakika süre içinde biz bu sorunu çözemezsek. Araç sefere çıkıyor ve bedava yolcu taşıyor. O hatta çalışan araç sayısı ortalamasına göre biz o araç sahibine veriliyor. 520 bin TL ödeme yaptık bu şekilde. Hepsi faturalı. Bankadan havale edilmiş. İstisnalar vardır. Arıza olmasına rağmen parası zorla alınan kişi bunu bize bildirirse gereğini yaparız. Belediye mutlu söylediğini bize yaptırdı. Vatandaş mutlu parasını ödemeden bindi. Araç sahibi alacağını aldı mutlu. Biz niye bu duruma düştük. Hem parayı ödedik hem de ithamlar altında kaldık. 3 tane büyük dalga yaşadık. Birisi bizden kaynaklandı bunun da cezasını çektik. Biri GSM operatörü, belediyenin bir kepçesi ASAT’a ait fiber kabloyu kopartmış. Bu yer bulunana kadar bir kaos yaşadık. Merkez sistemlerinde bir yenilenme yapılıyormuş bu da Antalya’ya yansıdı. Artık bu sistemde hiçbir sorun yaşanmayacak. Aklın alabileceği bütün tedbirleri aldık” ifadelerini kullandı.
http://www.antalyaekspres.com/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder