22 Aralık 2014 Pazartesi

Yeni Türkiye Buluşmaları’nda ‘Çözüm Süreci’ ele alındı

Yeni Türkiye Buluşmaları’nda ‘Çözüm Süreci’ ele alındı
Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen Yeni Türkiye Buluşmaları’nın bu haftaki konusu ‘Çözüm Süreci’ oldu. Vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği konferansta konuşan Gazi Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi  Doç. Dr. Hüseyin Yayman, çözüm sürecinin önemli ve hassasiyet gerektirdiğine dikkat çekerken, çözüm sürecinin Türkiye açısından varoluşsal bir mesele olduğunu kaydetti.

Antalya Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı tarafından düzenlenen Yeni Türkiye Buluşmaları’nın üçüncüsü Antalya Kültür Merkezi (AKM) Perge Salonu’nda gerçekleştirildi. Konferansa Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel ve çok sayıda vatandaş katıldı. ‘Çözüm Süreci’ ve ‘İnsan Hakları’ alanında yapılan reformların konuşulduğu konferansa konuşmacı olarak; Viyana Avrupa Güvenlik İşbirliği Teşkilatı nezdinde Türkiye Cumhuriyeti Daimi Temsilciliği’nde İnsan Hakları Danışmanı Dilek Ertürk ve Gazi Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hüseyin Yayman katıldı.

TÜRKİYE’NİN GÖRME ENGELLİ İLK DİPLOMATI
Konferansın moderatörlüğünü yapan Siyaset Bilimci Dr. Murat Yılmaz Türkiye’nin 19’uncu
yüzyıldan bu yana demokratikleşme yolunda gayretler sarf ettiğini belirtti. Bu gayretlerin sonuncunda Türkiye’nin standartları yükseltmiş bir ülke olarak dikkat çektiğini ifade eden Yılmaz, içeride ve dışarıda Türkiye’nin dikkatle takip edildiğini vurguladı. Dr. Murat Yılmaz’ın ardından söz alan Dilek Ertürk, insan haklarının korunması ve geliştirilmesinin Türkiye’nin öncelikli siyasi hedefleri arasında yer aldığını söyledi.

İNSAN HAKLARI ALANDAKİ TALEP VE BEKLENTİLER
Ertürk, konuşmasında şunlara değindi: “Vatandaşlarımızın insan hakları alanındaki talep ve
beklentilerinin temel yönlendirici olarak rol oynadığı bu reformlarda Avrupa İnsan Hakları
Sözleşmesi hükümleri,  Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatlarıyla AB Katılım Ortaklığı Belgesi ve ulusal program ışığında Kopenhang uyum boyutu göz önünde bulundurulmaktadır. Temel hak ve özgürlüklere saygının tam olarak yerleşmesi için gerekli alt yapıyı oluşturmaya yönelik reform stratejilerinin üç temel boyutu bulunmaktadır. Bunlar mevzuatımızda gerekli değişikliklerin yapılması uluslararası insan hakları sözleşmelerine taraf olunması ve reformların uygulamaya tam olarak yansımasına yönelik önlemler alınmasıdır.”


HASSASİYET GEREKTİREN BİR KONU
‘Çözüm Süreci’ konusunun önemli ve hassasiyetin farkında olduğunu belirterek konuşmasına
başlayan Doç. Dr. Hüseyin Yayman, bu hassasiyeti saygıyla karşılamak ve anlamaya çalışmak gerektiğini belirtti. Çözüm sürecinin Türkiye açısında varoluşsal bir mesele olduğunu kaydeden Yayman, “Türkiye’de 40 yıldır devam eden bir şiddet ortamı var. Bu şiddet ortamında terörde hayatını kaybeden insanlar var. Bu insanların sayısı 40 bin. 40 bin insanımızın hayatını kaybettiği bir meseleden bahsediyoruz. Ayrıca bu insanı boyut bizim için vazgeçilmezdir. Bir insanın kaybı bizim inancımıza göre alemin kaybıdır. İnsanlığın kaybıdır. Bu anlamda bir kişinin ölmesi çok değerlidir. 40 bin kişinin hayatını kaybetmiş olması da üzerinde durulması gereken bir meseledir. 350 milyar dolar gibi bir bütçeye tekabül eden bir meseledir. 150 tane Atatürk Barajı yapılabilecek, 200 tane Boğaziçi Köprüsü yapılabilecek, rakamdan bahsediyoruz. Meselenin insanlık ve kalkınma boyutu var” dedi.

DEMOKRASİ AÇIĞI VAR
Mevcut sorunun uluslararası, dış güçlerin meseleyi abartması, bölgesel kalkınma, siyasi, toplumsal ve en önemlisi psikolojik bir boyutu olduğunu kaydeden Yayman, şöyle konuştu:  “Bugün yaşanan sorunun temel nedeninin Türkiye’nin demokrasi açığının olmasıdır. Türkiye’deki demokrasi açığı pek çok problemin çıkmasına yol açmıştır. Alevi meselesi, başörtüsü meselesi, laik-anti laik tartışması, güneydoğu meselesi ve Kürt meselesidir. Temel sebep demokrasi açığıdır. Türkiye’nin evrensel ölçekte demokrasi kuramamasıdır. Muasır medeniyet seviyesi düzeyinde uygun bir düzen kurmak meselesi ama sık sık kullanılmasında dolayı bu meselenin de içi boşaldığını görüyoruz.”

BU KONUYU ÇÖZMELİYİZ
Çözüm süreci olarak nitelenen noktaya gelmeden önce 8 defa çok ciddi bir şeklide devletin
adımlarının olduğunu ancak bazı yaşanan saldırılardan dolayı sürecin askıya alındığını söyleyen Yayman, “Türkiye’nin demokrasisinin büyümesi Türkiye’nin özgüveninin büyümesi ve özgüveninin büyümesine bağlı olarak özgür ağının büyümesidir. Türkiye bu sorunu çözmek zorundadır. Çözerse tarihi ve coğrafi iddiaları devam edecektir ve Türkiye büyük bir devlet olacaktır. Aksi takdirde kendi iç meselesini çözememiş bir ülkeye hiç kimse bölgesel bir güç olma rolü vermez. Siz ulusalcı olabilirsiniz. Gerçekten vatanın kurtarılmasının Kemalist ideoloji ile kurtulacağını düşünebilirsiniz; yine bu noktada ulusalcılığın yolu çözüm sürecinden geçiyor” dedi.  

Hüseyin Yayman, vatandaşların yorumlarını dinleyerek, soruları cevaplandırdı. Konferansın sonunda Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, konuşmacılara ebru ve çiçek verdi.



HABERCİ / NesLihan Bat

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder