52'nci Uluslararası
Antalya Film Festivali Direktörü
Elif Dağdeviren, festivalle ilgili hayalini, "Festival için bir gün herkesin koşarak
Antalya'ya gelip, otel bulamayıp, fazla fazla para ödeyip ev kiralar hale gelmesi, arabaların deli gibi kiralanıp restoranların dolması" sözleriyle açıkladı.
Elif Dağdeviren ile ANSET Genel Müdürü Gaye Doğanoğlu, Lara Balıkevi'nde gazetecilerle bir araya geldi. Festivalin önümüzdeki yıllarda daha iyi olması için basınla fikir alışverişinde bulunmak amacıyla buluştuklarını belirten
Elif Dağdeviren, bu yılki organizasyonun bir süre ertelenmesi nedeniyle birçok şeye sıfırdan başlamak zorunda kaldıklarını söyledi.
Yıllardır ilk defa sinemaya odaklı ve sinema üzerinden konuların işlendiği bir festival gerçekleştirdiklerini aktaran
Elif Dağdeviren, "Yurt dışından gelen birçok konuğun yüzde 90'ının mutlu olduğu bir festival yaşadık. Birbirimize alışıyoruz. Raylar yerine oturuyor. 52 senelik festival geleneklerini koruyor, ancak biz festival ekipleri olarak yenilikler yaşıyoruz. 12 farklı işi aynı anda yapmaya çalışıyoruz. Zor bir süreç oldu. Zaman zaman kırgınlıklar da yaşadık. Fakat gördüğüm kadarıyla bu geceden sonra, önümüzdeki senenin iyi izlerini vererek
Antalya'dan ayrılacağız" dedi.
Antalyalılar'dan alınan desteğin önemini bildiklerine de vurgu yapan
Elif Dağdeviren, şunları söyledi:
"Bir festival yapılıyorsa o salon dolmalıdır. Konuklar memnuniyetlerini bildirdi ama bunun dışında sürekli söylediğim bir şey vardır. Bir festival hem yaşadığı şehre, hem de sinemaya hizmet etmek zorunda. O nedenle Antalyalıların birlikteliğine çok ihtiyacımız var.
Antalya'nın ve sektörün alkışlaması önemliydi. Bu sahiplenmeye layık olmaya çalışıyoruz. Gelecek senelerde
AKM de yetmeyecektir diye düşünüyoruz."
Festivale katılan uluslararası konukları tesadüfen seçmediklerini hatırlatan Dağdeviren, konuşmasına şöyle devam etti:
"Bu festivale layık konuklar getirmeliydik ve o konuklara layık festival yapılmalıydı. Jeremy Irons, Kathleen Turner, bu sanatçılar nereye giderse sosyal medyada orası büyük yankı buluyor. İnanılmaz bir etkiyle yayılarak inanılmaz bir damga vuruyor. Cannes ve
Berlin'deki film festivallerinde sineme gösterimleri buz dağının görünen tarafı, ama bunun dışında sağlam bir buluşma var o festivallerde. Bu tip isimleri bir araya koyarken, önümüzdeki 10 yılın planlamasını yaparak koyduk. Onların gittiği festivallere dikkat çekilir. Bunun devamının gelmesi lazım ve festivale layık konuk, konuğa layık festivalin yapılması lazım."
'10 GÜN İÇİN NEDEN 11 AY ÇALIŞIYORSUN'
Kendisine sık sık "11 aydır 10 gün için neden çalışıyorsun?" denildiğini de hatırlatan
Elif Dağdeviren, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Her şeyin bir matematiğini yapıyoruz. Hiçbir şey tesadüfi değildir. Örneğin
Hindistan'da Bollywood'da tahmin edemeyeceğiniz kadar film çekiliyor. Bu filmlerin çoğunluğu da Amerikalılar'ın ve Avrupalılar'ın çektiği filmler. Ama biz onların nerede çekildiği kısmına bakmadan Bollywood'da çekildiğini bilmiyoruz. Bizim hayalimiz yarın bir gün herkesin koşarak
Antalya'ya gelip otel bulamayıp fazla fazla para ödeyip ev kiralar hale gelmesi. Arabaların deli gibi kiralanıp restoranların dolmasıdır."
Bir gazetecinin korteje ilginin az olduğunu hatırlatması üzerine söz alan ANSET Genel Müdürü Gaye Doğanoğlu, şehrin büyüdüğünü söyledi.
Antalya'nın eski
Antalyaolmadığına işaret eden Gaye Doğanoğlu, "Eskiden
Antalya'da festival olunca sanatçılar aynı otelde kalırdı. Hala festivali
Antalya Kültür Merkezi'nde yapıyoruz. Kortejde hava muhalefeti söz konusuydu. Yapılıp yapılmayacağı endişesi vardı. 500 bin kişiye SMS atıldı. Sokaklar yine de kalabalık, sanatçılar çok memnundu. Eski bayramlar gibi festivaller de eski tadında olmuyor. Ama gençlerin ilgisi güzeldi. Ancak daha çok insanın gelmesini isterdik. Biz her şeyi yaptık, sunduk, takdir halkımızın. Biz ev sahipliğimizi yapıyoruz. Açılışı
Türkan Şoray'ın filmiyle yapmamızın en önemli nedenlerinden birisi popüler kültürün iyi filmlerinin de olduğunu göstermekti" diye konuştu.Toplantı, toplu fotoğraf çekimiyle son buldu haberler.com/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder