31 Mayıs 2014 Cumartesi

Ebru Türel: “Aile Eğitim Merkezleri 19 ilçeye yayılacak”

Antalya Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı’nın Aile Haftası nedeniyle düzenlediği Aile Eğitim Şenliği’ne katılan Ebru Türel, Aile Eğitim Merkezlerinin kapatılmayacağını, 19 ilçeye yayılacağı söyledi.

Büyükşehir Belediyesi’nin Aile Eğitim Merkezleri’nden faydalanan kadın ve çocuklar, Aile Haftası nedeniyle düzenlenen şenlikte buluştu. Karaalioğlu Parkı içinde gerçekleştirilen Aile Eğitim Şenliği’ne, Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel’in eşi Ebru Türel de katıldı. 
KALİTESİNİ YÜKSELTECEĞİZ
Şenliğin açılışında konuşan Ebru Türel şunları söyledi: “Hep birlikte Aile Haftası’nı kutluyoruz. Soma’da yaşanan facia nedeniyle bu yıl daha mütevazi bir kutlama yapıyoruz. Kadınlarımız ve çocuklarımız 1 yıl boyunca aile eğitim merkezlerimizden destek aldılar. Bu merkezlerimizi daha da geliştireceğiz. ASMEK kurslarında olduğu gibi aile eğitim merkezlerini de 19 ilçemize yayacağız. Kalitesini yükselterek, daha geniş bir aile olacağız.”
Ebru Türel, aile eğitim merkezlerini kapatılmayacağını da vurgulayarak, “Aile eğitim merkezlerini bir adım ileri götürüp, daha iyi hizmet vermelerini sağlayacağız. Bu yöndeki dedikodulara kulak asmayın” dedi

GÖSTERİLER BEĞENİYLE İZLENDİ
Ardından şenlik kapsamında Haşim İşcan, Çamlıbel, Santral ve Fatih Aile Eğitim Sosyal Hizmet Merkezlerinden danışmanlık, eğitim hizmetleri alan kurs ve atölye çalışmalarına katılan kadınlar ve çocuklar çeşitli gösteriler sundu. Minikler, sundukları palyaço, Urfa Sıra Gecesi, bale gösterileri ile büyük sempati topladı. Aile eğitim merkezlerindeki kadınların oluşturduğu ritim grubunun, su damacanalarına vurarak seslendirdikleri şarkılar ilgi çekti. Engelli gençlerin aileleri ile sergiledikleri dans gösterisi büyük alkış aldı.
ÇOCUKLARDAN SEVGİ SELİ
Şenliği katılan miniklerin sevgi çemberine aldığı Ebru Türel, onlarla tek tek ilgilendi. Şenlik kapsamında düzenlenen kermeste, kadınların el emeği stantlarını gezen Türel, kadınlarla sohbet etti. Ürünleri ilgiyle inceleyen Türel, stantlardan alışveriş yaptı. Şenlik alanında çocuklar için mini boyama, ebru, oyun hamuru atölyeleri de düzenlendi. Çocuklar, animatörler eşliğinde çeşitli oyunlar oynayarak doyasıya eğlendi. 







KEPEZ’DE GENÇLER DEĞERLİ

Lise öğrencileriyle buluşan Başkan Hakan Tütüncü,  “Gençlerimizi, lise öğrencilerimizi, çocuk gözüyle gören, onların sözlerine, düşüncelerine kulak tıkayanlardan olmadık.  Her zaman gençleri, gelecek Türkiye’sinin ana taşıyıcıları olarak gördük.” dedi.
Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü, lise söyleşileri kapsamında Prof. Dr. Tuğgeneral Cevdet Demirkol-Ayhan Demirkol Kız Teknik ve Meslek Lisesi ile İsmet İnönü Kız Teknik ve Meslek Lisesi’ni ziyaret etti.

Başkan Tütüncü, ziyaretlerde yaptığı konuşmada öğrencilere şöyle seslendi: “Sizleri önemsiyoruz. Sizlere güveniyoruz ve sizleri çok seviyoruz. En önemli amacımız, gençleri geleceğe çok daha iyi bir şekilde taşımaktır. Sizleri, geleceğe güçlü bir şekilde taşıyabilirsek ülkemiz de toplumumuz da sizler de çok daha güzel günler göreceksiniz. Sizlerle ilgilenmeyi, sizlerle iletişim halinde olmayı, sizlerle söyleşi yapmayı çok önemsiyorum. Sizlere güveniyorum. Sizler, Türkiye’nin dinamik, enerjik güçlerisiniz. Gençlerimizi, lise öğrencilerimizi, çocuk gözüyle gören, onların sözlerine, düşüncelerine kulak tıkayanlardan olmadık. Her zaman gençleri, gelecek Türkiye’sinin ana taşıyıcıları olarak gördük.”

Meslek lisesi öğrencisi üniversiteyi kazanır

Tütüncü, meslek lisesi öğrencilerinin, “üniversite sınavında başarılı olamam” düşüncesini doğru bulmadığını belirterek,  konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bir meslek lisesi mezunu olarak Türkiye’nin en iyi Hukuk Fakültesi’ni yüksek bir puanla kazandım.  Eğer başarılı olacağınıza inanırsanız, sistemli bir çalışma yöntemini benimserseniz, üniversite giriş sınavında başarılı olursunuz. Yeter ki çalışın. Gençlerimizin, ben zeki değilim,  temelim yok gibi nedenlerle kendilerini kandırmalarını doğru bulmuyorum.  Meslek lisesi öğrencileri, eğer üniversiteyi kazanmak isterlerse ya da şu okulda Tıp Fakültesi’ni kazanmak isteyen bir öğrenci olursa kazanır. Ama iş nerede? İş, çalışmakta, gayret etmede ve başarabileceğine inanmaktan geçiyor. Ben zaten başarısız olurum, iyi bir öğrenci değilim, sınavlarda çok heyecanlanıyorum diye onlarca mazeret üretebilirsiniz.  Ama ben de başarabilirim, diyorsanız en iyi üniversiteleri kazanabilirsiniz.”

Öğrencilerle ‘selfie’

Tütüncü, öğrencilerin okullarıyla ve Kepez’in sosyal, fiziksel problemleriyle ilgili sorularına da cevap verdi.
Başkan Hakan Tütüncü, öğrencilerin okullarıyla ilgili isteklerini de karşılayacaklarını dile getirdi.
Konuşmaların ardından öğrencilerle günün anısına ‘selfie’ de çekildi.
Tütüncü, İsmet İnönü Kız Teknik ve Meslek Lisesi’nin down sendromlu öğrencisi ile işitme engelli öğrencileriyle de yakından ilgilendi.

Okul yöneticileri eğitime verdiği desteklerden ve öğrencileri önemsemesinden dolayı Tütüncü’ye teşekkür ettiler. 










Dünyanın en yüce tahtına çıksan bile, oturacağın yer poponun üstüdür.

Kamış ses verince ney oldum sanır , İp gerilince yay oldum sanır,Aptal ata binince..Bey oldum sanır..,Yani kısaca hasbel kader eli üçbeş kuruş gören parasından başka hiçbir özelliği ve alt yapısı olmayan bazıları kendini bir BOK oldum sanır
Onlarda asla kapahat yoktur onların kıçın'da dolaşan kemik yalayıcılar onları öyle hissettirir..Sırf paranın gücünlei  hiçbir alt yapısı olmadığı halde olmadık yerlerde bulunurlar..
İnsanların sonradan görmesi hiç çekilmiyor.Gerçi herkes sora'dan bir şeyler görüyor ama hazmedenler var , hazmedemeyenler var.Hazmedene sözüm yok..Hazımsızlık zor iş.Sürekli kendini yıpratır insanoğlu şuyum var buyum var .Ben şu makamdayım yok bu mahkamdayım diyerek insanların gözüne gözüne sokarlar neleri var neleri yoksa..
Ben bu tür insanları anlamakta güçlük çekiyorum elindeki malın mülkün zenginliğin sayesindeki mevkiin nereye kadar..Bana soracak olursan olursanız senin neyin var..Çıkarlarım için yalakalık yapacak durumum yok çünkü hesabım,kitabım yok kısaca tuzsuz aşım dertsiz başım var.

Dünyanın en zengini , en yüce tahtına çıksan bile, oturacağın yer poponun üstüdür.

.Hayatta üç çeşit insandan korkacaksın; Dağdan inme, Dinden dönme, Sonradan görme...
Necip Fazıl Kısakürek

29 Mayıs 2014 Perşembe

TüreL'den ''Sahilde sınırsız internet müjdesi''

Yandex’in haritalar servisine eklenen Antalya panoramaları toplantısında konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, “Konyaaltı Sahili’nde 2 metrelik güneşlikler yapacağız.'' dedi
Yandex’in haritalar servisine eklenen Antalya panoramaları toplantısında konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, “Konyaaltı Sahili’nde 2 metrelik güneşlikler yapacağız. Enerjisini güneş enerjisinden alacak. İçerisinde sınırsız iletişim olacak” dedi.
Enerjisini güneş enerjisinden alacak
Menderes Türel, Konyaaltı Sahili’nde Yandex’e destek olacak önemli projelerini açıklayarak,
Konyaaltı Sahili’yle ilgili çok önemli bir projemiz var. Proje kapsamında sahile çok geniş 2 metrelik güneşlikler yapacağız. Enerjisini güneş enerjisinden alacak. İçerisinde sınırsız iletişim, otomatik olarak şarj edilebilen telefon şarjları ve wifi hizmeti olacak. Böylece vatandaşlarımız güneşlenirken şemsiyenin altında bir yandan telefonlarını şarj ederken bir yandan sınırsız internet erişiminden faydalanacaklar” dedi.
Ücretsiz kullanım
2015 için, Mimarlar Odası, ilgili odalar ve Belediye’nin açacağı bir yarışma projesi ile Konyaaltı Sahili Projesi’nin yapılacağının da müjdesini veren Türel, Konyaaltı Varyantı’ndan başlayıp, Liman’da sona erecek bir proje hayata geçireceğiz. Özellikle Varyant’tan inildiğinde Koruluk önünden Kemere giden yolu nostaljik olarak, bir servis yolu gibi yaşatmayı düşünüyoruz. Kesinlikle ana trafiğe kapalı ancak geçmişin yaşatılması adına nostalji yolu olarak kullanılmasını arzuluyoruz” diyerek yapacağı projelerden bahsetmişti.MANŞET / Esra ALTUNKES

Gülgün Gököz'ün acı günü

Antalya Ak Parti Kadın Kolları Başkan vekili Gülgün Gököz'ün sevgili eşi Aysun Gököz geçirdiği kalp krizi sonucu hakkın rahmetine kavuşmuştur,.  bugün 29 05 2014 Perşembe günü sevenleri tarafından Muratpaşa camiinde öğle namazı sonrası Uncalı mezarlığında toprağa verildi....

Takriben 3 ay önce kalp krizi geçiren Aysun Gököz Yoğun bakım ünitesinde yatmakta iken 28 05 2014 gece saat 3 de yaşama gözlerini yumdu..Antalya'nı sevilen simalarından biri olan Aysun Gököz geride  sevgili eşi Gülgün Göközü ve çocuklarını bırakmadı ona şiir yazabilecek , çok güzel yorumlar yapabilecek insanlarda bıraktı zaten niye yaşıyoruz ki gidince arkamızda güzel şeyler bırakabilmek için.değilmi

Gülgün gököz profiliden yayınladığı mesajı
Bugün çok değerli eşimi kahkahası eksik olmayan hayat arkadaşımı,Evimizin daima gülümseyen yüzünü toprağa verişimizin üzüntüsü içerisindeyim... Böyle acılı bir günümde bana her zaman destek olan ,yalnız bırakmayan tüm dostlarıma teşekkür ediyorum.Acılar üzüntüler paylaşıldıkça hafıfliyor...İYIKI  VARSINIZ. Mekanın cennet olsun.Nur içinde yat...dedi

Eşini doğum gününde bırakıp gidecek kadar seven Aysun Gököz'e Allah Rahmet eylesin Cennet mekanı olsun dilek ve dualarımızla
En güzel yorumlar.
Mehmet Bulut - Yaşadığın müddet beni unutma diyerek adını kalbine yazdı gitti.. Allah Rahmet eylesin Cennet mekanı oldun
Tuğba Menek -  Hayat arkadaşını doğum gününde bırakıp gidecek kadar gerçek işte ölüm ; Allah rahmet eylesin inşallah

Metin Toker -Bu şiir değerli abimiz sevilen insan aysun gököz abimize yazılmıştır mekanı cennet olsun cenazesi bugün öyle namazında muratpaşa camisinden kaldıralacaktır sevenlerine duyrulur
A cımız büyük yastayız bugün
Y okluğun acı verecek bize her geçen gün
S evgi doluydun hep gülerdi yüzün
U nutmayacak seni sevenlerin hiç birgün
N edense ayrılıverdin aramızdan bugün

G ittiğn yer cennet olsun nur olsun
Ö zleyeceğiz seni toprağın bol olsun
K ader böyle imiş hakkımız helal olsun
Ö zlemle anacağız seni haberin olsun
Z amansız ayrıldın aramızdan başımız sağ olsun 

Ruhun Şad olsun Fatih Sultan Mehmet

İstanbul'un Fethi, 29 Mayıs 1453'te, şehri günlerdir kuşatan Osmanlı ordusunun, şimdi İstanbul olarak bilinen, o zamanki adıyla Konstantinopolis (Constantinople) şehrini Sultan II. Mehmed Han'ın komutanlığında fethetmesidir.

Bu fetihten sonra Osmanlı Devleti İmparatorluk olmuş, henüz 21 yaşında olan Sultan II. Mehmed, fatih unvanını da alarak Fatih Sultan Mehmed olarak anılmaya başlanmıştır. Tarihteki en önemli devletlerden olan Doğu Roma İmparatorluğu böylelikle sona ermiştir.

İstanbul Fetih edildikten sonra Orta Çağ kapanmış ve 1789 Fransız ihtilali'ne kadar sürecek olanYeni Çağ başlamıştır.Tarih: 2 Nisan - 29 Mayıs 1453Yer: İstanbul (Bizans dönemi ismi: Constantinople)

Osmanlı'lar İstanbul'u ele geçirdi, Bizans İmparatorluğu yıkıldı. II. Mehmed, Fatih (fetheden) ilan edildi.
Sultan II Mehmet İstanbul'u bizansimparatorluğundan aldı.Doğu Roma imparatorluğu çöktü.II Mehmet''Fatih''ünvanı ile anılmaya başlandı


Milliyetçi kişiliği ile tanınan Arif Nihat Asya'nın yazdığı bu şiir, Yıldırım Gürses tarafından bestelenmiştir.
Yelkenler biçilecek, yelkenler dikilecek; 
Dağlardan çektiriler, kalyonlar çekilecek; 
Kerpetenlerle surun dişleri sökülecek

Yürü, hala ne diye oyunda oynaştasın?
Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın!..

Sen de geçebilirsin yardan, anadan, serden.... 
Senin de destanını okuyalım ezberden... 
Haberin yok gibidir taşıdığın değerden... 

Elde sensin, dilde sen, gönüldesin baştasın... 
Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın!..

Yüzüne çarpmak gerek zamanenin fendini... 
Göster: Kabaran sular nasıl yıkar bendini? 
Küçük görme, hor görme, delikanlım kendini 

Şu kırık abideyi yükseltecek taştasın; 
Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın!.. 

Bu kitaplar Fatih'tir, Selim'dir, Süleyman'dır. 
Şu mihrap Sinanüddin, şu minare Sinan'dır. 
Haydi artık uyuyan destanını uyandır!.. 

Bilmem, neden gündelik işlerle telaştasın 
Kızım, sen de Fatihler doğuracak yaştasın!.. 

Delikanlım, işaret aldığın gün atandan 
Yürüyeceksin... Millet yürüyecek arkandan! 
Sana selam getirdim Ulubatlı Hasan'dan.... 

Sen ki burçlara bayrak olacak kumaştasın; 
Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın!.. 

Bırak, bozuk saatler yalan yanlış işlesin!
Çelebiler çekilip haremlerde kışlasın! 
Yürü aslanım, fetih hazırlığı başlasın... 

Yürü, hala ne diye kendinle savaştasın? 
Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın!..

Akdeniz Belediyeler Birliği Başkanlığına Hakan Tütüncü Seçildi

Akdeniz Belediyeler Birliği Meclis Toplantısı, Konyaaltı İlçesi’nde Porto Bello Otel'de yapıldı. Seçimde, Antalya, Burdur Isparta ve Muğla’da birlik üyesi 44 belediyeden 116 üye oy kullandı. 2009 yılından itibaren birlik başkanlığı yapan Konyaaltı Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in aday olmadığı seçimde, Kemer Belediye Başkanı Mustafa Gül ile Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü başkanlık için yarıştı.
Meclis toplantısının açılış konuşmasını yapan Konyaaltı Belediye Başkanı Muhittin Böcek, görev süresince birlik içerisinde beraberliği sağlamak için çalışmalar yapıldığını söyledi. Gerçekleştirilen projelerde siyaset gözetmeden Akdeniz Belediyeler Birliği’ne yakışır çalışmalar gerçekleştirdiğini anlatan Böcek, birlik başkanlığı için tekrar aday olmadığını kaydetti.
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel de 1978 yılında kurulan birliğin dönem dönem farklı belediye başkanı ve yönetimiyle bölgedeki illerde yerel yönetimlerin sorunları konusunda önemli çalışmalar yaptığını ifade etti. Akdeniz Belediyeler Birliği’nin bölge belediyelerinin sorunları tartışılmasında önemli bir merkez üssü olduğunu ve çözümü için gerek çalışmaları yaptığını anlatan Türel, Başkan Böcek’e geçmişte görevi kendisinden devraldığını hatırlatarak, “Bu arada halef selifiz. Görevi benden devraldınız” dedi.
Belediyeciliğin insan yaşamını kolaylaştıran beceri sanatı olduğunu belirten Türel, “2004 yılında yürürlüğe giren kanunlarla belediyecilikte günün çağdaş koşullarına uygun hareket alanı açıldı. Belediyeler olarak halk sorunu çözmede iktidar, muhalefet gözetmeden birlik çatısı altına gelindiğinde Ankara’da belediyelerin sesi daha iyi şekilde duyurabilir. Belediyeler birliği kanuni düzenlemelerle çalışmalar yapıyor. Birliği sadece oy kullanma gibi görmeyip ikinci evimiz olarak görerek çalışmalarımızı yapmalıyız. Bu çatı birlikte hareket ettiğimizde halkımıza en iyi hizmeti verebildiğimiz buluşma noktasıdır bunu unutmayalım. Başkanlığa talip olan arkadaşlarımın bu hususu unutmayacağına inancım sonsuzdur” diye konuştu.
Daha sonra meclis divan kurulu başkanlığına Kaş Belediye başkanı Halil Kocaer, divan kurulu üyeliğine de Uluborlu Belediyesi Meclis Üyesi Ahmet Oğuz Bakır, Alanya Belediye Meclis Üyesi Müzeyyen Gökçen Nazifoğlu seçildi. Birlik başkanlığına aday olan Kemer Belediye Başkanı Mustafa Gül ise belediye bünyesindeki iş makinelerinin yaz aylarında kıyı bölgesinden tam faaliyet gösterememesi nedeniyle birlik çatısında faaliyet gösteren yayla bölgesindeki belediyelere hizmet amaçlı göndermeyi planladığını anlattı.
Muhittin Böcek ile beraber yönetimde yer aldığını hatırlatan Gül, “İl il, ilçe ilçe dolaştık dar imkanlarla belediyelere yardımcı olmaya çalıştık. Adaylığımı destekledikleri için hem MHP hemde CHP il başkanlarına teşekkür ederim. Küçük belediyelerin sorunlarını en iyi biz biliyoruz. 30 Mart seçimlerinin ardından Antalya Büyükşehir Belediyesi’ne dahil olan 14 ilçe belediyesinden sadece Kemer Belediyesi bütçesi meclisten geçti. Kanun çıktığında çalışmalarımızı profesyonel yardımlar alarak tamamladık. Akdeniz Belediyeler Birliği başkanlığına adaylığım siyaset ya da milletvekilliği için yapmıyorum. Antalya bölgesine hizmet için meclis üyelerinden destek istiyorum” diye konuştu.

Birlik başkanlığının diğer adayı Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü de Akdeniz Belediyeler Birliği’nin uzun yıllar yasal sebeplerle temsil makamı olarak görülmesi nedeniyle gerçek işlevini yürütemediğini savundu. Yasal düzenlemelerle belediyelerin bölgesel düzeydeki sorunlarının çözümü konusunda birliklerin önemli rol oynadığını aktaran Tütüncü, “Bu birlik yasal engeller nedeniyle sadece temsil makamı olarak görüldü. Son dönemde hükümet tarafından yapılan değişikliklerle birliğimiz artık daha önemli bir rol üstlenecek. Önümüzdeki dönem nasip olursa küçük belediyelerin eksikleri için hizmet götürmek amacımız. Önümüzdeki süreçte bütün belediye başkanlarımızın sorunlarının üzerine yoğunlaşıldığı, bunun yerel ve merkezi idare sorumluluğuyla çözülmesi ve Akdeniz Bölgesi’ndeki halkımıza daha iyi hizmet vermek genel amacımız olacak. Önümüzdeki dönem birliğin en önemli amacın nüfus bakımından küçük olan belediyelerde teknik ve bilgiye dayalı ihtiyaçları karşılamak amacıyla o bölgeye daha komplike hizmetin gitmesini sağlamak olacak” dedi.
44 belediyeden 116 üyenin oy kullandığı seçimlerde Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü 60, Kemer Belediye Başkanı Mustafa Gül 54 oy alırken sandıktan 2 boş oyun çıktığı seçimler sonuçlarına CHP ve MHP sıralarından itirazlar yükseldi tekrar sayım yapıldı. Tekrar yapılan sayımda Tütüncü’nün oyu 58’e düşerken 4 oy geçersiz sayıldı. Bu sonuçla Hakan Tütüncü Akdeniz Belediyeler birliği başkanı oldu.
Oyların sayımı için 3 partiden 1 er üye seçildi. AK Parti’den İsmail Avşar, MHP’den Semih Tok, CHP’den Sudan Küçükbaşkan seçildi.
Divanı ise en yaşlı 1 üye ile en genç 2 üye olan Kaş Belediye Başkanı Halil Karaer, Ahmet Oğuz Bakır ile Müzeyyen Gökne Nazifoğlu yönetti.

Kadınlarımız hayat kurtarıyor...

AK Parti Kadın Kolları; sosyal sorumluluk çalışmalarına, Türk Kızılay işbirliğiyle düzenlediği kan bağışı kampanyası ile devam ediyor.
Antalya ilimizdeki kampanya 29 Mayıs 2014 Perşembe (yarın) tarihinde AK Parti Antalya İl Başkanlığı'nda başlıyor.


Türkiye genelinde 4 milyona yaklaşan üyesi bulunan AK Parti Kadın Kolları; “Bağışlanan Her Kan, Kurtarılan 3 Can” sloganıyla başta üyeleri olmak üzere tüm vatandaşlarımızı kan bağışı yapmaya çağırıyoruz.


Sağlık durumu müsait olan her vatandaşımızın katılabileceği kampanya kapsamında; binlerce hayat kurtulacaktır.

AK Parti İl Başkanlığı'nda başlatacağımız kan bağışı kampanyasına tüm hemşerilerimizin desteğini bekliyoruz.

18-65 yaş arası sağlıklı her vatandaşımız kan bağışlayabilecektir.
Kan bağışı kampanyasına katılmak isteyen vatandaşlarımız AK Parti Antalya İl Başkanlığı Binası'nın önünde hazırlanan Kızılay standında saat 14:00 ve 20:00 arasında kan bağışında bulunabilecektir.

Hem kendi sağlığımız hem de toplum sağlığı için, kanın acil değil, sürekli ihtiyaç olduğu unutulmamalıdır.  Bu Kampanyamızın, siz değerli medya mensuplarınca takip edilerek; kamuoyunda duyurulması bizleri güçlendirecektir.

                                                                                                         Saygılarımızla.

                                                                                                   Av. Esra ÖZKOÇ

                                                                                      AK Parti Kadın Kolları İl Başkanı

27 Mayıs 2014 Salı

Ak Parti Muratpaşa Kızılaya Kan Pompaladı

Ak Parti Muratpaşa Teşkilatında  gerçekleşen Kan Bağışı Alım Kampanyasına Ak Parti Muratpaşa Teşkilatı Ana kademe,Kadın kolları,gençlik kolları kan bağışında bulunarak destek verdi. Ak Parti Muratpaşa İlçe Başkanı Dr Abdullah Işıkhan,Yönetimi,Kadın kolları Başkanı Ayşe Barçin,yönetimi,Gençlik kolları başkanını Mehmet Çetin ve yönetimi,üyeler, partililer kan bağış alım kampanyası çerçevesinde kan bağışında bulundular.

Kan bağışının insana hayatı açı’dan çok önemli olduğunu ve kan bağışında toplumsal duyarlılığın artması gerektiğini dikkat çeken Dr Abdullah Işıkhan "Biz de parti teşkilatı olarak bu anlamda küçük bahaneler büyük iyiliklere engel olmasın,, kan acil deyil sürekli ihtiyaçtır diyerek yola çıktık Türk Kızılay’ına destek olmaya çalıştık. Bundan sonra da olmaya da devam edeceğiz" dedi.
Haber /Mehmet BULUT





Ummadığım insanlar ADAM çıkıyor. Adam sandıklarım YAVŞAK...!!!


Bir önceki yazım'da kadınlara dair yazmıştım
Benim hayatım'da oLmaz'sa oLmazLarım , oLmasada oLurLarım,, oLması gerekenler,oLmaz olasıcalLarım vardır.Susmak bazen hata'dır , bazen haya'dır , bazen aşk'tır ve bazen sukut'ta saklıdır , en derin kırgınlıklar..
Keşke herkes, konuştukları kadar dürüst , sustukları kadar haklı olsa.Keşke herkes, ilk tanıdığımız gibi samimi, yada OLMAZ OLASICALARIM dedirtmeyecek kadar iki yüzlü olmasa.Keşke, dürüst ve çalışkan insanların bu kadar ucuz harcandığı bir dünyada,değerine değil giderine, yüreğine değil menfaatlerine göre davranan insanlara bu kadar şans verilmese.Keşke herkes mutluluğu hak ettiği için, yalnızlığı da mutluluğa layık olmadığı için yaşasa. 
Dünya nimetlerine ehemmiyet vermeyen yaşayış ve felsefesiyle bir ADAM bir gün çok dar bir sokakta, zenginliğinden başka özelliği olmayan kibirli bir adamla karşılaşır. İkisinden biri kenara çekilmedikçe geçmek mümkün değildir...
Mağrur zengin, hor gördüğü ADAM'a " Ben bir serserinin önünde kenara çekilmem" der. ADAM kenara çekilerek gayet sakince şu karşılığı verir :" Ben çekilirim ! " dedi

Bazen masadan öyle bir kalkıp gideceksin ki ..Kendini adam zannedenler kendilerini garsona bırakılmış bahşiş gibi hissetsin..
Mehmet BULUT

26 Mayıs 2014 Pazartesi

Kadınlar en çok kadınları kıskanırlar..NEDEN.?

Her kadın bir diğerinin aynasıdır, kendinden memnun olmayan kadınlar başka kadınlarda kendi eksikliklerini görür ve kıskanırlar. Bir adamın yanında bir kadın görmeye görsünler, anında başlarlar seneryo yazmaya..Kadınlar, kendilerinden daha popüler kadınlara katlanamazlar. Kendilerinden daha güçlü ve güzel kadınları sevmezler.
Bazı kadınlar vardır her giyindikleri yakışır ve onlara farklı farklı kişilikler kazandırır, böyle kadınlar kıskanılmaya mahkumdur. Asla art niyeti olamayan ve herkes için iyi dileklerde bulunan kadınlar çekilmez kadınlardır. Onlar hakkında durmadan dedikodu yapılır.
Kadınlar kendilerinden daha mutlu kadınlara kıskanırlar ve onlardan uzak dururlar.
Bir süreliğine kendilerinden daha kötü durumda olan ve dert yakınan kadınlarla daha iyi anlaştıklarını düşünürler. Ancak bir süre sonra mutsuz kadının durumu düzeldiğinde kıskançlık devreye girer.
Kendilerinden daha güçlü kadınları sevmezler.

Her pazartesi diyete başlayan kadın, kendisinden kat be kat fazla yediği halde hiç kilo almayan kadını kıskanır. Arkadaş ortamında ismi geçen "keşke o da olsaydı" denilen kadın kıskanılır. Eğlenmeyi bilen kadınlar başka kadınlar tarafından daima kıskanılır. Yetenek kadınların birbirlerinde en çok kıskandıkları özelliktir.

Sevgili bulmakta zorluk çekmeyen kadınlar kıskanılır ve onlar için genellikle "hafifmeşrep" tabiri kullanılır. Çocuklarıyla arası iyi olan kadınlar bile, başka kadınlar tarafından "fazla anaç" olmakla suçlanırlar. Çünkü kıskanılırlar. Çok seyahat eden kadınlar başka kadınlar tarafından kıskanılır.Rahatlık kadınların birbirlerinde görüp de en çok kıskandıkları şeydir. Çünkü kadınlar kendinden memnun kadınları anlamsız bulurlar.

Kendisinde özgüven olmayan kadınlar, özgüven sahibi kadınları kıskanırlar. Bazen birbirlerini sırf eğlenmek için kıskanırlar. kendilerinin de hayranlık duydukları kadınları çok ama çok kıskanırlar. Kadınlar kibirleri kadınları kıskanır, havadaki burunlarını yerli yerine getirmek için uğraşırlar.

Kadınlar arasındaki kıskançlık konularından biri de yemektir. Yemekleri kendisininkilerden daha çok beğenilen bir kadın çok kıskanılır, kıskançlığı erkeklerinkinin aksine patolojik bir durum olarak yaşamazlar. Hayata kendilerini alıştırır ve hemcinslerini örnek alırken oyunu eğlenceli hale getirmek için bile kıskançlık yapabilirler.


21 Mayıs 2014 Çarşamba

Büyükşehir Soma için mevlid-i okuttu

Büyükşehir Belediyesi, Soma’da hayatını kaybeden 301 maden işçisi için Muratpaşa Camii’nde mevlid-i şerif okuttu.

Analya Büyükşehir Belediyesi, Soma’da hayatını kaybeden maden işçilerini unutmadı. Büyükşehir Belediyesi, Muratpaşa Camii’nde öğle namazı öncesinde hayatını kaybeden 301 maden işçisi için mevlid programı düzenledi. Katılımın yoğun olduğu mevlid de, Kuran-ı Kerim okundu, ilahiler söylendi. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel ve Ak Parti Antalya İl Başkanı Mustafa Köse’de mevlid programına katıldı. Öğle namazı sonrasında ise vatandaşlara Soma’da hayatını kaybeden işçiler için lokum ve gülsuyu ikram edildi .Kaynak / serihaber

20 Mayıs 2014 Salı

Başbakan Erdoğan: '' Sürüngen, sürüngendir..."

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan AK Parti grup toplantısında konuştu. Soma'da yaşanan maden faciasını bütün detaylarıyla aktaran Erdoğan, Yılmaz Özdil'i de sert bir dille eleştirdi. Erdoğan, 'Çıkmış bir insan müsveddesi Soma'daki madencilerin bizim Manisa mitinglerinde baretleriyle oraya katılışlarını gerekçe göstererek diyor ki, "Bunlar buna müstahaktır" diyor. Neymiş, sadece zeybek oynarken kendisi diz çökermiş. Ben diyorum ki önce sen patronunun önünde diz çöktüğünü söyle. Paranın önünde nasıl diz çöktüğünü söyle. Şöhret seviyesizlik basitliğin önünde nasıl diz çöktüğünü söyle. Diz çökmezmiş... Sürüngen sürüngendir ayağa kalkamaz ki diz çökebilsin' dedi.


Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları şöyle:

Grup toplantımızın hemen başında Soma'da hayatını kaybeden vatandaşlarımız için hepinizi 1 dakikalık saygı duruşuna ve 1 Fatiha okumaya davet ediyorum.

(Saygı duruşu tamamlandı)

Hepinize teşekkür ederim. Toplantımıza katılan arkadaşlarımıza da ahde vefaları adına teşekkür ederim. Enerji ve Tabi Kaynaklar bakanımız Taner Yıldız beye ilk andan itibaren oradaki ekipleri koordine etmesi orada yatıp orada kalkması ve 301 kardeşimizi maden ocağından çıkarma işlemini bitirdiği andan itibaren orada kalmak suretiyle ortaya koyduğu gayret nedeniyle teşekkür ediyor Allah kendisinden razı olsun diyorum.
Aynı şekilde yine kendisiyle beraber orada işin başından itibaren bulunan gerek Sağlık bakanı yardımcısı Agah beye, gerekse Çalışma ve Sosyal Güvenlik bakan yardımcısı Halil beye de bu vesileyle işin başından itibaren sürece refakatları sebebiyle teşekkür ediyorum.
Firma tarafından 787 kişinin madende olduğu ve 363 kişinin kurtarıldığı bildirildi. Arma kurtarma, yaralıların hastaneye sevki madenci yakınlarını teskin güvenlik gibi çok sayıda faktör var. Burada Ankara'da biz, Soma'da sayın bakan ve ekibi, bütün ihtiyaçları tespit ettik ve ilk andan itibaren de ihtiyaçları karşıladık.

AFAD ÇALIŞMALARI

AFAD 156 personel ve 45 araçla, TSK'ya da teşekkür ediyorum, bir uçak ve iki helikopter değişik araç gereç ve personellerle, Enerji bakanlığımız 226 personelle çalışmalara katıldı. Sağlık bakanlığımızın 405 personeli, doktor ve hemşireler, 6 hava aracı ve 62 ambulans bölgede hizmet verdi. Bu vesileyle sağlık bakanımıza ve bakanlığımıza doktor ve hemşirelere şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum.
Kızılay bölge halkına hizmet için 100 personel ve 12 araçla bölgede çalışma başlattı. Olaydan 2-3 saat sonra Kızılay da oraya yerleşti. Çorbaydı yemekti aş pişmeye başladı. Çünkü ocakta çalışanların yakınlarına da bu tür hizmet verildi. Hepsi bir disiplin içinde yürütüldü. Kargaşaya fırsat verilmedi. Aile bakanlığımız Milli Eğitim bakanlığımız, belediyelerimiz, personel ve araçlarıyla Soma'ya koştular. Bu vesileyle Aile bakanlığımızı ve Milli Eğitim Bakanlığımıza da teşekkür ediyorum.
Aynı şekilde STK'lar da Soma'ya intikal ettiler. Şahsım ve iki Başbakan yardımcım da Sağlık bakanımla birlikte olayın üzerinden 24 saat geçmeden olay yerine intikal ettik. Olay yerinde çeşitli incelemeleri gerçekleştirdik. Toplamda 2743 personel 258 kara ve 9 hava aracı hem arama kurtarma hem tedavi hem de defin çalışmalarına, yakınların rehabilitasyonu ve ihtiyaçların karşılanmasına hizmet etti. Olay mahallinde ve cenazelerin taşındığı Kırkağaç'ta birer sahra hastanesi kuruldu. 280 personel bu iki hastanede görev yaptı. Burada aileler ile iritbat sağlandı. Ocaktan çıkardığımız vatandaşlarımızın kardeşlerimizin başta herhangi bir sıkıntısı yoktu. Son çıkan 15-20 vatandaşta sıkıntılar vardı. Bu yanmadan kaynaklanan şeyler. DNA testleri ile eşleştirmeler yapıldı. Şehitlerimizin ailelelerine de onlar teslim edildi. 4 ilde 236 psikososyal meslek personeli ile 272 aileye ulaşıldı. Bu noktada ilgili bakanlığımız ciddi gayret ortaya koydu teşekkür ediyorum. Aile ve Sosyal Politikalar bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik bakanlığı cenaze için nakdi yardımda bulundu. MEB, okul odaklı kriz müdahalesinde bulundu. Okullar ziyaret edildi. Destek programları başlatıldı.

Arama kurtarma çalışmaları 4 gün sürdü. Toplamda 486 işçi sağ olarak çıkarıldı. Ne yazık ki 301 işçimiz de bu elim kazada hayatını kaybetti. Şehitlerimizin tamamının naaşı çıkarıldı ailelelerine teslim edildi.
Ailelere manevi desteğin yanısıra maddi destek de başlattık. Yasal olarak şehit sayılmaları için yasal çalışmaları başlattık. Bu çalışma yapılacak ve bakanlar kurulumuzda da bu konuyu yarın değerlendirmek suretiyle alt yapısını hazırlayarak adımlarımızı atacağız. İhtiyaçları tespit noktasında bir çalışmayı yine Çalışma, Enerji bakanlıklarımız, Aile bakanlığımız hatta Sağlık bakanlığımız dörtlü bir ekiple gerekirse tüm ailelerle görüşmek suretiyle taleplerini dinlemek suretiyle böyle bir adım atalım diye de düşünüyoruz. Gereken düzenlemeler buna göre yapılacak.

"ŞEHİT YAKINLARI İÇİN NE GEREKİRSE YAPACAĞIZ"
Şehit yakınlarımızın yararlandıkları imkanlardan yararlanmaları için ne gerekirse yapıyoruz yapacağız. Başbakanlıkça Soma için bazı suistimallerin önünü kesmek için bunları engellemek için AFAD'ın açmış olduğu yardım kampanyasını başlattık. Bir çok dernekler hemen devreye girdiler. Biz burada bu işi dernekler vesaire belediyeler olmasın istiyoruz. Hepsi AFAD, ki bu iş için kuruldu, bununla tamamıyla yürütelim istedik, ve sadece Soma'ya ait olmak üzere AFAD bu işi yürütecektir.
Başbakan yardımcımız Beşir Atalay bey de AFAD'ı bu noktada koordine edecektir. Hesap açılmıştır. Bütün yardımlar tek elde toplanacak. İhtiyaç sahiplerine ulaştırılacak.

"MİLLETİMİZ BİRBİRİNE KENETLENDİ"

Facia sonrasında milletimiz birbirine farklı kenetlendi. Acıyı yüreğinde hissetti. Soma için seferber oldu. Bazı çok istisnai hadiseler dışında 77 milyon bir olduğunu kardeş olduğunu bu acı olayda tekrar tüm dünyaya gösterdi. Başbakanlık olarak bu büyük facia karşısında 3 gün milli yas ilan ettik. Ayyıldızlı bayraklarımızı yarıya indirdik. Buradan öncelikle Soma faciasının acısını hisseden Soma'daki kardeşlerimize destek sağlayan özellikle de dualarıyla fatihalarıyla yasinleriyle her an Soma'daki kardeşlerimizin yanında olan aziz milletimize teşekkür ediyorum.
Soma'yı ziyaret eden devlet erkanına teşekkür ediyorum. Meselenin duyulmasından itibaren bu elim faciayla siyasi bakmayı sağduyulu şekilde milletin acısını paylaşan siyasi partilerimize ve temsilcilerine çok çok teşekkür ediyorum. Sorumlu yayıncılık yapan Soma'daki acıyı bir haber nesnesinden çok milletin ortak acısı olarak gören medya kuruluşlarına gazeteci arkadaşlarımıza da teşekkür ediyorum. Milli takımımıza spor kulüplerimize, derneklere, vakıflara şükranlarımızı sunuyorum. Yurt dışından çok sayıda siyasetçi taziyelerini ilettiler. Bir kısmı telefon etmek suretiyle, bu üzüntümüzü paylaşma durumunda oldular. Bir kısmı sayın Cumhurbaşkanımızı aradılar. Meclis Başkanımızı arayanlar da oldu. Hepsi bu hüznü bizimle paylaştı.

"KARDEŞ ÜLKELER..."
Bizzat bir şeyi vurgulamak istiyorum. Beni arayan dost ve kardeş ülke liderlerine özellikle teşekkür ediyorum. Pakistan  bizzat bir gün milli yas ilan etti. Pakistan başbakanı sayın Navaz Şerif, Pencap eyaleti başkanıŞahbaz Şerif bizzat aradı. Katar emiri bizzat aradı. Tekrar tekrar bize manen düşeni yapıyoruz ama madden ne düşüyorsa hazırız diye ısrarla söylediler. Biz teşekkür ettik. Dedik ki şu anda bütün ihtiyaçları giderecek noktadayız. Rusya Federasyonu Başkanı Sayın Putin aradı acımızı paylaştı. Her türlü desteğe hazır odluklarını , teknoloji noktasında müşterek neler yapılabilir enerji bakanıma talimat verdim müşterek çalışma içine girebiliriz dediler. Aynı şekilde Bosna Hersek Cumhurbaşkanı da aradılar. Onlar da bildiğiniz gibi sel afetiyle karşı karşıyalar. Orada da ölenlere Allah'tan rahmet diliyoruz. Sırbistan'da da bir felaket oldu. Sırbistan Başbakanı'na da geçmiş olsun dileklerimi ilettim.
Ankara'daki milli gün resepsiyonlarını iptal eden Norveç ve İsrail'e teşekkür ediyorum. Kendi ülkelerinde de bu yası bizimle paylaşan yavru vatan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti de milli yas ilan etti. Orada da bayraklar yarıya indi.KKTC Başbakanı ve Meclis başkanına, Cumhurbaşkanına teşekkür ediyorum. Dünyanın bir çok ülkesi mesajlar göndererek acımızı paylaştılar. Hepsine teşekkür ediyorum. Hatimler tertip eden cenaze namazları kılan dua eden kardeşlerimizden Allah razı olsun diyorum. AKP'nin gençlik kollarını dua programları nedeniyle tebrik ediyor teşekkür ediyorum.
"EŞİNE NADİR RASTLANAN BİR FACİANIN YARALARINI SARIYORUZ"
Tarifi mümkün olmayan bir acı yaşıyoruz. Eşine nadir rastlanan bir facianın yaralarını sarıyoruz. Kaza duyulduğu andan itibaren gayretimizi sağ olarak çıkmalarına sarfettik. Umutlar tükenince cenazeleri çıkarmanın mücadelesi içinde olduk. Biz de sağolsun bazı siyasetçiler de acılar tazeyken, hep birlikte suçlu aramak sorumlu aramak yerine bütünüyle şehit ve yaralı kardeşlerimize yoğunlaştık. Şu anda madende hiç işçimiz kalmadı. Şehitleri ailelerine teslim ettik. Definleri yapıldı. Şimdi bazı şeyleri konuşmaya başladık.

"BUNUN ÜZERİNİ KİMSE ÖRTEMEZ"
Soma'ya kazanın ertesi günü yaptığımız ziyarette de söyledik. Bunun üzerini kimse örtemez. Sorumluluğu olan kimse saklanamaz. Burada idari ve adli bütün soruşturmalar yapılacaktır. Bunun takipçisi olacağız. En ince detayına kadar takipçisi olacağız dedik. Sorumlular kimse bizim yetkimiz dahilindeyse biz yargının alanındaysa yargıya teslim suretiyle hesabını soracağız. Herkes gerekli dersleri çıkaracak ve bu can alıcı sorunun üzerine kararlı şekilde gidilecektir. Biz denetimleri sıklaştırmak mevzuaatta eksiklikleri gidermek konusunda kararlı olacağız. Özel sektör ve sendikaların da hassasiyetlerini arttıracaklarına inanıyorum.

"301 CAN GERİ GELMEYECEK"
Ne yaparsak yapalım 301 can geri gelmeyecek. Eşini evladını babasını kardeşini yitiren yüreklerin feryadı dinmeyecek. Hiçbir söz ve temenni kanayan yüreklere su serpemeyecek. Teselli edemeyecek. Ateş tabii ki en başta düştüğü yeri yakar. Milletimizin kahir ekseriyeti tamamı demiyorum evet bu ateşi yüreğinde hissetti. Yaşamadan tecrübe etmeden hiç kimse o sofralarda o yüreklerde oluşan boşluğu anlayamaz. Cenaze defnedilip herkes evine dağıldığında bir vakıa ile karşı karşıyayız. O da ruhlarda esen fırtınayı kimse tahayyül edemez. Rabbime sonsuz kere hamdolsun ki biz bu topraklarda yaşıyoruz. Bu milletim mensubu olarak bin yıllardan süzülüp gelen metanet duygusunu Müslüman olarak biz içimizde hissediyoruz.

"ACILARI ORTAK OLANLAR MİLLETTİR"
Bunu yaşamayanlar da olabilir. O bizim de o kadar derdimiz değil. Biz inancımızdan gelen metanet duygusuyla bunu yaşıyoruz. Büyük acılar yaşamış bir millet olarak belki de her milletten çok dayanışmayı paylaşmayı acıları ortaklaştırmayı biliyoruz. Cenaze evinde ocağın tütmeyeceğini düşünüyor. Evlerimizde yaptığımız yemekleri yas evlerine taşıyoruz. Bizim kültürümüzde bu var. Komşuyla aynı yası tutuyoruz. Komşunun ihtiyaçlarını karşılamak için seferber oluyoruz. Yetimleri kendi evlatlarımızdan ayırmıyoruz. İşte bizi millet yapan da budur. Acıları ortak olanlar millettir. Aynı anda yas tutabilenler millettir. Kardeşinin hüznünü kendi hüznü gibi hissedenler millettir. Aynı acılar için ortak yas tuttuğumuz için milletiz.

"BENİM MESULİYETİMDİR"
Bu ülkenin Başbakanı olarak açıkça ifade ediyorum ki Dicle'nin kenarında kurdun kaptığı koyun bile benim mesuliyetim altındadır. Bu ülkenin bakanları vekilleri olarak aynı mesuliyet sizin de üzerindedir. 77 milyon içinde nasıl ki sevinenlerin sevinci benim sevincim ise üzülenlerin üzüntüsü de benim üzüntümdür. İnsan bazen gözyaşlarını içine akıtır. İnsan bazen yutkunur. Kendisini sıkar hüznünü içine atar. Genç yaşta ahirete irtihal eden her şehit için gözyaşlarımızı içimize akıttık. Zamansız her ölüm için gözyaşlarımızı içimiz akıttık. Yavrularını ciğerparelerini canlarından birer parçayı ebediyete uğurlayan anne babaları gördüğümüzde gözyaşlarımızı içimize akıttık. Bingöl'de Van'da çatıları çöken insanlar gözümüzün önüne gelince gözyaşlarımızı içimize akıttık. Bingöl'de ölen bacımızı, Siirtte kurşunlanan kızlarımızı hatırladıkça gözyaşlarımızı içine akıttık. Burakcan'ımızın öldürüldüğü anı da unutamadık. Zamansız giden kim varsa yutkunduk hüzünlendik yasımızı içimize akıttık. Biz yaşatmanın mücadelesini verenlerden olduk. Bu ülkede en ucuz şey can iken canları kutsal emanetleri muhafaza etmenin mücadelesi içinde olduk.

"CANLARI YAŞATMANIN MÜCADELESİNİ VERDİK"
Canları yaşatmanın mücadelesini verdik. Hem de iyi yaşatmanın mücadelesi içinde olduk. Yollar yaparak konutlar inşa ederek mücadele verdik. Yakın tarihimizde görülmemiş şekilde sağlıkta yatırımlar yaparak, başarı grafiğinde sağlığı birinci sıraya yükselttik devasa yatırımlar yaptık. 30 yıldır canımızdan can koparan gencecik fidanları söküp alan teröre karşı çözüm dedik barış dedik kardeşlik dedik canları yaşatmanın mücadelesi içinde olduk. Sadece yaşatma mücadelesi vermedik, 77 milyon iyi yaşasın huzurlu olsun diye 12 yıl boyunca gece gündüz çalıştık. Her afet faciadan dersler çıkardık ibret aldık.

"HER ŞEHİT BENİM ÖZ BE ÖZ KARDEŞİMDİR"
Soma'da yaşanan kaza ile hayatlarını yitiren her bir şehit benim öz be öz kardeşimdir. Biz aynı davanın neferleriyiz. Aynı hissiyatın aynı iklimin kardeşleriyiz. Biz onların kömür karalarını onur bildiğimiz için kardeş olduk. Alın terinden tiksinmediğimiz emekçi olmanın ne olduğunu bildiğimiz için anladık. Bize nasıl makarnacı, bidon kafalı dedilerse bizimle birlikte onlara da ne yazık ki aynısını söylediler. Bize nasıl iyi beslenmemiş okumayan cahil kitle dedilerse onlara da bunu söylediler. Biz aynı damarın aynı mahzun anne babaların evlatlarıyız. Her bir kardeşimin yüzündeki kömür karası benim de milletimin de iftihar kaynağıdır. O şehitler nasıl ki annelerinin babalarının evlatlarıysa şimdi artık benim evlatlarımdır sizin evlatlarınızdır 77 milyonun evlatlarıdır. Emanetleri bizim kutsal emanetlerimizdir. Şehit annelerimize babalarına sesleniyorum, siz evlatlarınızı yitirdiniz biliniz ki biz de yitirdik. Sizlerin nasıl yüreği yandıysa aynı derecede bizim de yandı ve yanıyor.

"BU YASI BİRLİKTE TUTACAĞIZ"
Sizin nasıl ocağınıza ateş düştüyse ocağımıza kor düştü. Yüreğimiz kavruluyor. Bu acıyı birlikte taşıyacağız bu yası birlikte tutacağız. Bu ateş belki sönmeyecek ama sıkıntıları çözmek için ne yapılması gerekiyorsa birlikte yapacağız. Sizin yürek yaranızı sarmak için birlik olacak. Acıyı haffiletmek için birlik olacağız. Biz onlara şehit dedik. Şehit mertebesine yakıştırdık. Ülkesi vatanı için toprağı için ekmeği için rızkı için alınteri döken o kardeşlerimizi biz şehitlik makamında görüyoruz. Biliyoruz ki bizim acizane arzularımızın kıymeti yoktur Rabbime dua ediyorum Ya Rabbi o kardeşlerimizi sen de şehitlerin olarak kabul et diye yalvarıyoruz. Ya Rabbi rahmetinle kuşat cennetinle mükafatlandır diye dua ediyoruz. 301 şehidimizin mekanı cennet olsun inşallah. Yakınlarına bir kez daha sabır ve başsağlığı temenni ediyorum. Yaralı kardeşlerimize şifa temenni ediyorum.

"ESFELİ SAFİLİN DİYE TARİF EDİLEN..."
Başkasının ölümünü kardeşinin ölümünü sinsice pusuda peklemek esfeli safilin diye tarif edilen yani aşağıların en aşağısı bir mertebe olsa gerek. Evet ne acıdır ki biz bu süreçte bunu da yaşadık. Bunu da yaşıyoruz. Daha cenazelerimizi madenden çıkarmadan daha cenazelerimizi toprağa veremeden işte sinsice pusuda bekleyenler esfeli safilin aşağıların en aşağısında olanlar pusularından çıktılar ve kendilerine yakışanı yapmaya başladılar. Millet birbirine kenetlenmişken ortak acıyı sessizce yaşamaya çalışırken içinden yasını tutarken daha ilk anda birileri çıkıp kin kusmaya başladı. Anadolu'da Trakya'da bir acı karşısında bir elem vefat karşısında benim aziz milletim susar. Dişini sıkar. Kinini öfkesini nefretini bir kenara bırakır.

"CAN DÜŞMANI OLSA..."

Can düşmanı da olsa vefat edene hakkını helal eder duasını okur. Fatihasını Yasinini okur. Boynunu eğip vakarını muhafaza eder. Biz Soma'da tahammül edilemez acısını bastıramayıp feryat edenleri anlıyoruz. Somalı olmayan gönül bağı bulunmayan hatta ve hatta hayatında kömür görmemiş madencinin elini tutmamış hissiyatıyla ortak olmamış o sinsilerin fırsatçılığnı anlamadık ve anlayamayacağız. İlla bu ülkenin bir ferdi olmaya gerek yok. İlla o acıyı hissetmeye de gerek yok. İnsanım diyen böyle bir istismarın sinsiliğin içine girmez.

"AKLA GELMEYECEK YALANLAR YAYILDI"

Daha ilk andan itibaren medyada, sosyal medyada akla hayale gelmeyecek yalanlar yayıldı. Neymiş içerde o kadar değil şu kadar işçi varmış. Kazanın sebebi işte şuymuş. Madenin sahbi buymuş. Yardım ekipleri sokulmamış. AK Partililer avukatlara saldırmış. Yok efendim 15 yaşında çocuk suriyelliler çalıştırılıyormuş. İçerde 120 suriyeli işçi öldü üzerlerine beton döküldü diyenler bile çıktı. Yahu asıl sizin vicdanınıza beton dökülmüş be.

"NEYİN PEŞİNDESİNİZ?"
Bu kadar ucuzluk haysiyetsizlik olur mu? Neyin peşindesiniz? Neyin fırsatçılığı içindesiniz. 301 kardeşimiz vefat etmiş biz onları içerden çıkarmaya çalışırken biz yas tutarken bunlar buradan siyasi rant devşirmenin gayreti içine giriyor. Her türlü yalan ve iftira var. Alçakça haince davranış var. Yok madenin sahibi AK Partiliymiş. Benim bir yakınımmış. AK Partili diye o madeni ona vermişiz. O malum medya kuruluşları siyasetçiler odaklar 301 şehit üzerinden fırsat devşirmek için avuçlarını ovuşturuyorlar.

"GEZİ OLAYLARINDA..."

Gezi olaylarında bir kaç ölüm olsa çok güzel olur diyenler vardı ya, madenden daha fazla şehit çıkması için temennide bulundular. Soma'nın yerini gösterin deseniz gösteremez. Hayatında kömür ocağına inmiş mi? Bunlar kumsallarda dolaşıyor. Ne işi var kömür ocağında. Maden nedir kömür nedir deseniz cevap veremezler. Bunlar evlerine değil kapılarına semtlerine dahi o işçileri yaklaştırmazlar. Ama orada kendileri için rant görüyorlar. Orada istismar edilecek cenazeler cansız bedenler üzerinden sömürülecek fırsat görüyorlar.

"SÜRÜNGEN, SÜRÜNGENDİR...."

Çıkmış bir insan müsveddesi Soma'daki madencilerin bizim Manisa mitinglerinde baretleriyle oraya katılışlarını gerekçe göstererek diyor ki, "Bunlar buna müstahaktır" diyor. Neymiş, sadece zeybek oynarken kendisi diz çökermiş. Ben diyorum ki önce sen patronunun önünde diz çöktüğünü söyle. Paranın önünde nasıl diz çöktüğünü söyle. Şöhret seviyesizlik basitliğin önünde nasıl diz çöktüğünü söyle. Diz çökmezmiş... Sürüngen sürüngendir ayağa kalkamaz ki diz çökebilsin.

"OCAKLARINA ATEŞ DÜŞSÜN DEDİ YA..."
Birr başkası çıkmışı aynı patronun dalkavuklarından biri. O da diyor ki, ne şehit ne gazi bunlar niyazi... Bu da bu kadar alçak. Bir başka edepsiz bir başka ahlaksız çıkmış bunun bir musibet olduğunu o madencilerin ve bu milletin bunu hak ettiğini söyleyecek kadar şerefini ve insanlığını ayaklar altına alıyor. Niye çünkü Pensilvanya'daki örgüt liderini elebaşı gibi değil haşa mehdi ve mesih gibi görüyor. Ocaklarına ateş düşsün dedi ya, zavallı küçük beyinli, liderinin o bedduasının tuttuğunu ve Somalı madencileri bulduğuna inanıyor. Yazıklar olsun. Bırakın bu toprakları bu dine yaptığınız ahlaksız toplantıdan dolayı yazıklar olsun.

"BU FIRSATÇILIĞA PABUÇ BIRAKMAYIZ"
İki tane figürana madenci yakını gibi rol yaptırıp dünyaya servis ediyorlar. Bir başka zavallı AKP'ya oy verenler evlat acısı yaşasın diyor. Uluslararası basına da yalan servis ediyorlar. Beyler bayanlar, biz bu fırsatçılığa pabuç bırakmayız. Biz bu ahlaksızlığa eyvallah demeyiz. Bizim kültürümüzde buna nebbaşlık, mezar soygunculuğu denir. Bunların şehtilerimizin aziz hatırasına dokunmasına müsade etmeyiz.

"YA SEN ÖLÜVERİRSEN NE OLACAK?"
Bir grup geldi Taner bakanımla görüşmeye. Şu anda bunlar bu parlamentoda. Neymiş ocakta Suriyeliler varmış. İçerde tespit edelim diyor. Adama bak ya. Yani Türkiye Cumhuriyetinin Enerji Bakanı burada Suriyeli falan yok diyor kendi bakanının söylediğine inanmıyor kendi girip bulacakmış. Ya sen orada ölüverirsen senin halin ne olacak? Bir de afedersin senin sorumluluğunu mu üstleneceğiz. Tabi bakanım da hayır sokmuyorum sizi hadi güle güle diyor. Bu nasıl bir anlayış. Bunlar bu kadar siyaseti basite indirgediler.

"TÜRKİYE BU ACIYI AŞACAK"
Bu aziz millet acısını vakarla sabırla tahammülle gösterir. Türkiye bu acıyı aşacak. Bu yaraları saracak. Biz büyük bir devletiz. Büyük bir milletiz. Dediğimiz gibi Bosna ve Sırbistan'a gerekli yardımları yapacağız. Geçtiğimiz hafta CHP İstanbul Milletvekili Mevlüt Arslanoğlu'nu yitirdik. Allahtan rahmet ailesine ve CHP'ye başsağlığı diliyorum. 18. Dönem CHP milletvekili arkadaşımız da o da bugün meclis önünde az önce merasimi yapıldı, onu da ebediyete uğurladık. Ailesine başsağlığı diliyoruz. Bir kez daha Rabbim aziz milletimize bu tür acılar yaşatmasın temennisinde bulunuyorum.
 Kaynak / http://www.ulkehaber.com/